Hazret-i Huzeyfe'den, rivayet olunmuştur.
Bir hadis-i şerifte, şöyle buyurulmuştur:
(Rüyada beni gören, görmüştür beni mutlak.
Şeytan, benim şeklime giremez tam olarak.
Ebu Bekri gören de, görmüştür onu yine,
Çünkü şeytan, onun da giremez suretine.)
Ebu Hüreyre dahi nakleder ki: O Server,
Bir hadis-i şerifte, buyurdu ki bir sefer:
(Rüyada ben Rabbime, çok yakın idim ki hem,
İstedim Ali olsun, benden sonra halifem.
İçimde, bu şekilde bir arzu oldu, ama,
Meleklerden, şöyle bir ses geldi kulağıma:
Allah, dilediğini elbette yapacaktır.
Senden sonra halife, Ebu Bekr olacaktır.)
Rivayet ediyor ki, hazret-i Ali dahi:
Ben de, Resulullahtan işittim bizatihi.
Buyurdu ki: Rabbimiz, miraca çıktığımda,
Ebu Bekrin sesiyle, bir nida etti bana.
Bu ses, Ebu Bekir'in sesi diye, kalbimden,
Geçirirken, şöyle bir nida geldi Rabbimden:
(Ya Ahmed, Musa'ya da söylerken Tur dağında,
Çok sevdiği Harun’un sesiyle ettim nida.
Şimdi konuşurken de, bu gece senin ile,
Söyledim çok sevdiğin Ebu Bekrin sesiyle.)
Bir gün de o Resule, Cibril aleyhisselam,
Gelip arz eyledi ki: Rabbimiz eder selam.
Buyurur ki: (Bir âlem yarattım gökyüzünde.
Beyaz miskten ve yetmiş dünya büyüklüğünde.
İçinde, iğne atsan, hiç yere düşmeyecek,
Şekilde, halk eyledim sayısız nice melek.
Onlar, tesbih ederek geçirir her anını.
Sıddık'ı sevenlere, verirler sevabını.)
Yine Resul-i ekrem, buyurdu ki bir kere:
(Ebu Bekr doğduğunda, şenlik geldi göklere.
O gün, Adn cennetine buyurdu cenâb-ı Hak:
Ebu Bekri sevenler, girerler sana ancak.)
Bir hadis-i şerifte, Peygamberimiz yine,
Şöyle buyurmuşlardır, sahabe-i güzine:
(Ümmetimden bir kimse, Rabbine sığınarak,
Herhangi arzusuna, isterse vasıl olmak,
Kılsın gece yarısı, iki rekat bir namaz.
Okusun her rekatta, bir Fatiha, üç İhlas.
Selam verip, başını, secdeye koysun yine.
Secdede, şu şekilde dua etsin Rabbine:
Ebu Bekr-i Sıddık'ın hürmetine ilahi!
Şu dilek ve arzuma, kavuştur beni dahi.)
Çünkü kalkar secdede aradan perde, hicab.
Secdedeki dualar, elbet olur müstecab.)
|