Ömer ibnil Hattab’ın, halifelik devrinde,
Medine’ye, bir kervan geldi günün birinde.
Abdurrahman bin Avf’a, Halife gidip o an,
Buyurdu ki: (Şehirde, konaklamış bir kervan.
Gel, seninle kervanı bekliyelim bu gece.
Beldemizde bir zarar görmesinler böylece.
Eğer onlar burada, görürlerse bir zarar,
Yarın mahşer gününde, bunu bizden sorarlar.)
Velhasıl o kervanı, gece gidip beklerken,
Bir bebek ağlıyordu, yakındaki bir evden.
Ağlaması, çok uzun sürünce en nihayet,
Acıma duygusuyla, huzursuz oldu gayet.
Gidip ikaz etti ki annesini: (Ey hatun!
Bu masum yavrucağı, niçin ağlatıyorsun?)
Dönüp başladıysa da, tekrar ibadetine,
Çocuğun ağlaması, durmadı fakat yine.
Kaç defa gittiyse de o eve, fecre kadar,
Bebeğin ağlaması, sürdü hep aynı karar.
Nihayet seher vakti, üzgün halde Halife,
Kadını ikaz için, gitti yine o eve.
Buyurdu: (Sen ne kadar merhametsiz kadınsın!
Çocuğuna bakmayıp, devamlı ağlatırsın.)
Kadın, cevap olarak dedi ki: (Peki neden,
Beni azarlıyorsun, hiç halimi bilmeden?
Zira sütten kesmişim bunu ben, bir ay önce.
Karnı aç olduğundan, hep ağladı bu gece.)
Buyurdu ki: (Anladım sebebini ey hatun!
Peki, niçin sütünü erken kestin sen bunun?)
Dedi ki: (İnsaf versin, Allah Halifemize.
Bir çocuk süt emerken, nafaka vermez bize.
Nafaka parasını almak için, mecburen,
Vaktinden daha evvel sütten kestim bunu ben.)
O anda Halifenin, hüzün çöktü içine.
Oradan, ağlayarak yöneldi mescidine.
İmam oldu ise de, çıkmıyordu avazı.
Ağlama sebebiyle, zor kıldırdı namazı.
Sahabeye dönerek, ağlamaklı sesiyle,
Dedi: (Yazıklar olsun, sizin halifenize!
Zira onun verdiği bir kararın yüzünden,
Bir anne, bebeğini erken kesmiş sütünden.)
Sonra emir buyurdu cümle münadilere,
Ki, hemence şu emri duyursunlar her yere:
(Her kimin oğlu veya kızı olursa eğer,
Anında Halifeye, etsinler bunu haber.
Her çocuk, bir deftere, hemen kaydedilecek.
Ve ona, beytülmaldan, nafaka verilecek.
Badema hiçbir kadın, bu nafaka yüzünden,
Erkenden bebeğini, kesmesinler sütünden.) |