Âd kavmi insanları, dinden uzaklaştıkça,
Hak bildikleri yoldan, ayrıldılar açıkça.
Boy ve cüsselerine bakarak aldandılar.
Allah'a isyan edip, günahlara daldılar.
Hatta Hak teâlâyı unutup, daha sonra,
Tamamen kapıldılar, bir kibir ve gurura.
Sonra puta tapmaya başlıyan bu Âdlılar,
Zulüm ve haksızlığa, zorbalığa daldılar.
Zayıf ve güçsüzlere işkence yaparlardı.
Onları, binalardan aşağı atarlardı.
Kimsesiz garipleri, bu zalim kavim hatta,
Eğlence vasıtası görürlerdi adeta.
Baskınlar yaparlardı, güçsüz kabilelere.
Eziyet ederlerdi, kimsesiz gariplere.
Şiddetli muamele, işkence ve zorbalık,
Bu merhametsizlerin, şiarı idi artık.
Merhamet duyguları, kaybolmuştu tamamen.
Hatta zevk alırlardı böyle fena hallerden.
Issız çöl yollarına, yanlış işaretleri,
Koyup, aldatırlardı gelen ve geçenleri.
Yolcular, bakarak bu yanlış işaretlere,
Bilmeden, yollarından saparlardı çok kere.
Onların bu çöllerde, perişanlıklarını,
Kurda kuşa yem olup, heba olmalarını,
Seyre koyulurlardı, çıkıp yüksek yerlerden.
Hatta zevk alırlardı, maalesef bu şeylerden.
Allah korkusu ile, merhamet ve insanlık,
Duyguları, bunlarda kalmamıştı hiç artık.
Halbuki fevkalade zenginlikleri vardı.
Ama sırf zulüm için, bunu kullanırlardı.
Dünyalık nimetleri, çoğaldıkça gün be gün,
Şımarıklıkları da, artıyordu büsbütün.
Allah'ın bahşettiği, dünya nimetlerine,
Nankörlük ederlerdi, hamd ve şükür yerine.
Bağ bahçe, tarla hayvan, mevcud idi her imkân.
Yoktu noksanlıkları, dünyalık bakımından.
Her arzu ettikleri şeye kavuşmaları,
Daha da azıttırıp, şımartmıştı onları.
Çok muazzam binalar yaparak hem de kat kat,
Tam ihtişam içinde sürerlerdi bir hayat.
Binalar yaparlardı, sırf eğlenceye ait.
Oralarda, oyunla geçirirlerdi vakit.
İşte bu Âd kavminin hükümdarı, Halecan,
Adında çok zalim bir kimse idi o zaman.
Yine bir zat vardı ki, bu kavim arasında,
Resulullahın nuru, parlıyordu alnında.
Bu, hazret-i Hûd olup, üstün idi kavminden.
Onun bu fazileti, belliydi her halinden.
O, nesebce ve soyca, onlardan idi, fakat,
Tamamen başka türlü sürüyordu bir hayat.
Halim, selim, şefkatli, itibar sahibiydi,
Herkesin saygı hürmet gösterdiği biriydi.
Fevkalade güzellik sahibiydi o hem de.
Kavminin üstünüydü, o ahlaki yönden de.
|