Yakub aleyhisselam, dayısının evinde,
Kalarak, uzun müddet bulundu hizmetinde.
Ve onun kızı ile evlenerek sonradan,
Yusuf aleyhisselam doğdu bu hanımından.
Bu oğlunun dünyaya teşrif ettiği sene,
Peygamber gönderildi Ken'an ahalisine.
Ve ona, Hak teâlâ gönderdi ki şu vahyi:
(İman ve ibadete davet et ahaliyi!)
Yakub aleyhisselam, bu vahyi alır almaz,
Bunu, dayısına da aynı gün eyledi arz.
Teşekkürler ederek iyilikleri için,
Ve Ken'ana gitmeye, istedi ondan izin.
O dedi ki: (Ey Yakub, madem ki böyledir hal,
Ailenle birlikte, revan ol yola derhal.
Seninle uzun müddet yapmıştık arkadaşlık.
Görmedim senden asla bir kötülük, fenalık.)
Beşyüz koyun ve sığır, bir o kadar katır, at,
Vererek, uğurladı onları kendi bizzat.
Vakta ki yaklaştılar onlar Ken'an iline,
Melekler müjde verdi, bunu birbirlerine.
Lakin İys, bilmiyordu iç yüzünü bu işin.
Dedi ki: (Ben layıktım peygamber olmak için.)
Dörtyüz kişi toplayıp, kurdu kötü bir niyet.
Onu öldürmek için, yola çıktı pür hiddet.
Yakub Nebi, birini elçi gönderip İys'e,
Buyurdu ki: (Git ondan, bir haber getir bize.)
O gidip gördü İys'in o kötü niyetini.
Ve gelip arz eyledi hiddetle geldiğini.
Bu sefer de oğlunu çağırıp huzuruna,
Buyurdu ki: (Şimdi de, sen git İys'in yanına.
Ona de ki: Babamın, size selamları var.
Diyor ki, sor bakalım, o niçin böyle yapar?
Biz, seninle kardeşiz her şeyden daha önce.
Aldın bütün malımı pederimiz ölünce.
Sen, benim helakimi istedin haddi aşıp.
Ben, evimi terk ettim yanından uzaklaşıp.
Şimdi ise peygamber eyledi beni Allah.
Bana inanır isen, bulursun ancak felah.)
Oğlu peki dedi ve giderek amcasına,
Ne tembih etti ise, söyledi aynen ona.
Lakin İys, bunu dahi kabul eylemeyince,
Yakub aleyhisselam dua etti bir nice.
Dedi ki: (Ya ilahi, beni ve müminleri,
Kardeşimden gelecek zarardan eyle beri.)
Peygamberlik şefkat ve merhameti içinde,
İmana gelmesini istiyordu İys'in de.
Az sonra iki taraf, birden karşılaştılar.
İys ile Yakub Nebi az ileri çıktılar.
Teke tek mücadele başladı birden bire.
İys'i, Yakub Peygamber kaldırıp vurdu yere.
Daha sonra göğsünün üstüne oturarak,
Buyurdu ki: (Gördün mü, ne yaptı cenâb-ı Hak?)
İys özür dileyerek, ağladı göz yaşiyle.
O da kalkıp, hemence sarıldı kardeşiyle.
İys dedi: (Affet beni, bildim ki Hak teâlâ,
Seni Peygamber yapıp, eyledi benden a’lâ.)
Yakub Peygamber dahi, buyurdu: (Ey kardeşim!
Benim de, şimdi ancak huzura erdi içim.)
|