Yakub aleyhisselam, o müjdeyi getiren,
Oğlundan, Yusuf’unun halini sordu hemen.
O oğlu, cevabında dedi ki: (Çok iyidir.
O, Mısır ülkesinin maliye vekilidir.)
Buyurdu: (Ne yapayım bu dünya mevkiini.
Ben asıl sorarım ki, nicedir acep dini?)
O dahi arzetti ki: (Çok şükür hak dindedir.
İbrahim Halilullah dini üzerindedir.)
Sevindi bu cevaba Yakub aleyhisselam.
Buyurdu: (Şimdi oldu ve nimet oldu tamam.)
Sonra da oğulları dediler: (Ey babamız!
İtiraf ederiz ki, bizler çok günahkârız.
Allahü teâlâya bizim için dua et.
Bizim günahımızı etsin af ve mağfiret.)
Buyurdu: (Sizin için elbet dua ederim.
Kulların günahını affeder çünkü Rabbim.)
O gece seher vakti, kalktı ve kıldı namaz.
Allahü teâlâya eyledi şöyle niyaz:
(Ya ilahi, Yusuf'un benden ayrılığına,
Tahammül edemedim, sığınırım affına.
Yine oğullarımın, Yusuf'a yaptıkları,
İşlerinden ötürü, affeyle sen onları.)
Hak teâlâ, (Onları mağfiret ettim) diye,
Vahiyle haber verdi, hemen Yakub Nebi'ye.
Velhasıl Yakub Nebi, emredip evladına,
Başladılar hemence sefer hazırlığına.
Yetmişüç kişi idi tamamı kadın erkek.
Çıktılar yolculuğa, develere binerek.
Mısır'a yaklaşmıştı kafile böylelikle,
Yusuf aleyhisselam görüştü melik ile.
Karşılamak üzere muhterem babasını,
Topladı askeriyle bütün ümerasını.
Bilcümle ahali de, karşılamak üzere,
Toplu halde çıktılar şehirden uzak yere.
Baba-oğul gördüler birbirini nihayet.
Doruğuna çıkmıştı onlardaki bu hasret.
Develerden inerek, yürüyüp yaklaştılar.
O anda ikisi de, sevinçten ağlaştılar.
Nihayet baba-oğul, hasret ve muhabbetle,
Hemen birbirlerine sarıldılar kuvvetle.
Daha sonra onları, Yusuf aleyhisselam,
Sarayına getirip, gösterdi çok ihtimam.
Anne ve babasına etti çok tazim, hürmet.
Görülmemiş şekilde eyledi ikram, izzet.
Çıkarttı ikisini tahtının üzerine.
Bu lutfünden dolayı şükreyledi Rabbine.
Buyurdu ki: (Ey babam, işte budur o rüya.
Hak teâlâ, bizleri getirdi bir araya.)
Yakub aleyhisselam, kavuşup bu nimete,
Yirmidört sene sonra, göç etti ahirete.
Yusuf Peygamber dahi, bir müddet sonra ondan,
Mısır’da vefat edip, ayrıldı bu dünyadan.
Bu iki Peygamberin hürmetine ilahi!
Böyle sevgi, muhabbet ihsan et bize dahi. |