İsa aleyhisselam, yaklaşınca kıyamet,
Semadan yer yüzüne inecek bir gün elbet.
Bu babta buyurdu ki ol Hüdâ’nın Habibi:
Kıyamet yaklaşınca inecek İsa Nebi.
Halen Şam'da bulunan Mescid-i Emevi’ye,
İner iki melekle, hem de Ak minare’ye.
Hazret-i Mehdi iken mescidde o gün imam,
Teşrif eder içeri İsa aleyhisselam.
(Ey Ruhullah geç öne, sen imam ol) der, fakat,
Buyurur ki: (Sen kıldır, ben olayım cemaat.)
Ve hazret-i Mehdi'ye uyup kılar namazı.
Sonra, Müslümanlarla çıkar o gün dışarı.
Deccali arayarak, bulur Lud kapısında.
Arkasından yetişir ve öldürür anında.
Orta boylu idi ki o İsa ibni Meryem,
Teni, kırmızı ile karışık beyazdır hem.
Hem saçları düz olup, hiç kıvırcık değildir.
Yaş olmadığı halde, saçı ıslak gibidir.
Başını eğdiğinde, sular damlar ve düşer.
Kaldırsa, inci gibi yuvarlanır gümüşler.
İki asası vardır, kırar haç'ı, salib’i.
Domuzu öldürür ve batıl kılar cizyeyi.
Zamanında, Müslüman olmayan varsa millet,
Onun daveti ile, olur ehl-i hidayet.
Ondan evvel, zulümle dolmuş iken bu dünya,
O gelince, adalet yayılır dört bir yana.
Develerle inekler, aslan ve kaplan ile,
Gezer de, hiçbir zarar görmezler zerre bile.
Kurtlar ile birlikte otlar hem de kuzular.
Çocuklar, yılanlarla oynar da gelmez zarar.
Son bulur zamanında, kin, haset ve düşmanlık.
Hiç kimse, diğerine kötülük yapmaz artık.
Onun nefes kokusu bir yere gelse eğer,
Oldukları yerlerde, ölür cümle kâfirler.
Hatta onun nefesi, süratlidir ki öyle,
Vasıl olur güzünün görebildiği yere.
Sonra (Ye'cüc) ve (Me'cüc) yayılır her taraftan.
Ve bir vahiy gelir ki Allahü teâlâdan:
(Kimsenin eli varmaz öldürmeye onları.
Tur'a götür ve koru halis Müslümanları.)
Bu kavim, yassı yüzlü, büyük kulaklıdırlar.
Gözleri küçük olup ve kısa boyludurlar.
Biner çocuğu olur her birinin onların.
Ve şimdi arkasında dururlar bir duvarın.
Set ardından çıkınca, etrafa saldırırlar.
İnsanlar, şerlerinden hep kaçıp saklanırlar.
Hayvanları yiyerek, bitirirler onları.
Ve içip kuruturlar nehir, göl ve suları.
İsa Nebi el açıp, Rabbine eder dua.
Bir anda hepsi ölüp, leş ile dolar dünya.
Gönderir Hak teâlâ dünyaya bazı kuşlar.
Onların leşlerini başka yere taşırlar.
Müminler, Tur dağından inerler yer yüzüne.
Bir bereket ve bolluk saçılır üstlerine.
Zira öyle bir yağmur yağar ki hep o günü,
Toprak, bire yediyüz çıkartır mahsulünü.
İsa aleyhisselam vefat eder sonunda.
Hücre-i saadete defni olur onun da.
|