Ana Sayfa >  Peygamber Efendimiz > Bedir Gazası > Baba oğluna karşı
Yazıcı   Yazı boyutunu     

Baba oğluna karşı

Resulün emri ile, bu üç büyük sahabi,
Küffârın karşısına dikildi arslan gibi.

Kureyş'ten o üç kişi, sordular: (Siz kimsiniz?
Dengimizseniz eğer, sizinle cenk ederiz.)

Onlar, kendilerini tanıttılar tek be tek:
(Ben Hamza'yım, Ali'yim, Ubeyde'yim!) diyerek.

Dediler: (Bizim gibi, siz de şereflisiniz.
Sizinle çarpışmayı kabul ettik şimdi biz.)

Mücahidler, onları imana etti davet.
Lakin onlar reddedip, etmediler icabet.

O zaman üçü birden, kılıçları çektiler.
Müşriklerin üstüne, saldırıya geçtiler.

Hazret-i Hamza ile, Allah arslanı Ali,
Bir anda öldürdüler Utbe ile Velid’i.

Ubeyde de, Şeybe’yi yaraladı o ara.
Ve lakin kendisi de, Şeybe'den aldı yara.

Hazret-i Hamza ile Ali bunu gördüler.
Yetişip, bir hamlede Şeybe’yi öldürdüler.

Hazret-i Ubeyde’nin yaralı ayağından,
Dışarı, kan ve ilik akıyordu durmadan.

Lakin hiç aldırmayıp o yine bu haline,
Şöyle sual eyledi Allah’ın Habibine:

(Ya Resulallah sana, feda olsun her şeyim.
Bu halimle ölürsem, ben şehid değil miyim?)

Resulullah da, (Evet, sen şehidsin) dediler.
Cennetlik olduğunu ona müjdelediler.

Harp bitip de dönerken, o hazret-i Ubeyde,
Şehiden vefat etti, Safra denen bir yerde.

Üç mühim adamını kaybeden o müşrikler,
Moralleri bozuldu ve şaşkına döndüler.

Ve lakin Ebu Cehil, bu morali düzeltmek,
Maksadıyla dedi ki: (Bu, mühim değildir pek.

Onlar acele edip, çarpışmaya girdiler.
Bu sebeple, boş yere onlar katledildiler.

Yemin ediyorum ki, o Müslümanları biz,
İple bağlamadıkça, geri dönmeyeceğiz.)

Kahraman mücahidler, bu müşrik güruhunu,
Cezalandırmak için, sabırsızlanıyordu.

O sırada bir kişi, müşrikler tarafından,
Kureyş'in en cesur ve ok atıcılarından,

Çıktı ve karşısına er istedi o saat.
Hazret-i Ebu Bekrin oğlu idi bu, fakat.

Müşriklerin safında bulunuyordu o an.
Çünkü henüz imana gelmemişti o zaman.

Müminlerin safından, derhal biri fırlayıp,
Dikildi karşısına, kılıcına davranıp.

Bu dahi, ilk imana gelmekle şereflenen,
Hazret-i Ebu Bekri Sıddık idi gerçekten.

Yani karşıdakinin babası idi bu zat.
Oğlunun karşısına çıkmıştı kendi bizzat.

Onunla çarpışmaya atılmıştı ileri.
Ve lakin Resulullah, çağırdı onu geri.

Buyurdu: (Ya Eba Bekr, şunu iyi bilesin.
Sen, benim gözüm ile kulağım yerindesin.)

 
Geridön
 
 
Klavye
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
21.11.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı