Huleys’in sözüne de, inanmadı kâfirler.
Ve hatta kendisine, hakaret eylediler.
Allah’ın Sevgilisi, Kureyş müşriklerinin,
Niyet ve maksadını öğrenebilmek için,
Gönderdi elçi diye, Osman-ı Zinnureyn’i.
Buyurdu ki: (Var öğren, Kureyş’in niyetini.
Ve onlara söyle ki: Buralara geldik biz.
Ve lakin kimse ile cenge yok niyetimiz.
Yalnız Beyt-i şerifi edeceğiz ziyaret.
Kurbanları da kesip, ederiz geri avdet.
Mekke’de mukim olan müminlere de de ki:
Mekke, yakın zamanda fetholur elbette ki.)
Geldi hazret-i Osman, bu emirle Mekke’ye.
Dedi: (Geldik Kâbe’yi ziyaret ve umreye.
Size, Peygamberimiz gönderdi böyle haber.
Tavaf edip, geriye döneceğiz beraber.)
Dediler: (İstiyorsan, sen tavaf eyle yalnız.
Ama diğerlerini katiyen bırakmayız.)
Dedi: (Resulullahı bırakmazsanız şayet,
Ben dahi Beytullahı etmem asla ziyaret.)
Duyunca bu cevabı Osman-ı Zinnureyn'den,
Kızıp, tevkif ettiler bir müddet onu hemen.
Osman İbni Affan’ın gecikince dönmesi,
Üzülüp kederlendi Allah’ın Sevgilisi.
Ve hatta kendisine, geldi ki şöyle haber:
(Osman ibni Affan'ı şehid etti kâfirler.)
Böyle haber gelince Allah’ın Resulüne,
Döndürdü nur yüzünü Sahabe-i güzine.
Buyurdu ki: (Bu haber doğruysa hakikaten,
Kureyş’le çarpışmadan, ayrılmam hiç bu yerden.)
Sonra, Semüre denen bir ağacın altına,
Oturup, buyurdu ki Eshab-ı kiramına:
(Geliniz ey Eshabım, bana biat ediniz!
Zira biat etmeyi emrediyor Rabbimiz.)
Geldi o kahramanlar, bu davet üzerine.
Koydular ellerini, Onun eli üstüne.
Ve şöyle dediler ki Ona o kahramanlar:
(Sana, Hak teâlâdan zafer gelene kadar,
Önünde çarpışarak, ya zafer, ya şehidlik,
Nasib olmak üzere, söz verip, biat ettik.)
O gün bindörtyüz kişi, Resulullahla tek tek,
Söz verdiler: (Ölmek var, dönmek yoktur!) diyerek.
Sahabe-i kiramın, Resulullahla bir bir,
Böyle sözleşmesine, (Biat-ı Rıdvan) denir.
Mekke’de idiyse de, o gün hazret-i Osman,
Yine mahrum kalmadı biatın sevabından.
O Server, bir elini havaya kaldırarak,
Eshaba, (Bu, Osman'ın elidir) buyurarak,
Koydu hem o elini, diğeri üzerine.
Öylece biat etti, o gün kendi kendine.
Yani onun namına, Peygamberimiz bizzat,
Kendi kendisi ile, eyledi o gün biat.
Sonra müjde verdi ki: (Bugün biat edenler,
Cehenneme girmekten mahfuz ve emindirler.)
|