Peygamber-i zişanla, mücahidler, nihayet,
Hayber’in fethi ile, yorulmuşlardı gayet.
Bir yandan yaralılar tedavi edilirdi.
Bir yandan da gaziler, oturup dinlenirdi.
O gün, yahudilerin önde gelenlerinden,
Birisinin karısı, İslam’a nefretinden,
Peygamberi zişâna suikast tertib edip,
Öldürmek istemişti zehirli et yedirip.
Şöyle ki, bir keçiyi kesip ve pişirerek,
İçine de gizliden zehir yerleştirerek,
Kebap yapıp getirdi onu Efendimize.
Dedi: (Bizzat pişirip getirdim bunu size.
Bu, benim hediyemdir, lütfen kabul ediniz.
Eshabınla birlikte, afiyetle yiyiniz.)
Kabul etti o Server onun hediyesini.
Çağırdı sofrasına, birkaç sahabisini.
Ve önce kol kısmından, kendisi kopararak,
Koyuverdi ağzına, Besmele okuyarak.
O eti, birkaç defa çiğneyerek o Server,
Ağzından çıkardı ve attı onu bu sefer.
Şanlı Eshabına da, söyleyip bunu hemen,
Men etti onları da, bu yemeği yemekten.
Buyurdu ki: (Bu eti, yemeyip edin ki terk,
Zira ben zehirliyim diyor bana bu yemek.)
Resulün ikazıyle, sahabiler de hemen,
Herbiri, ellerini çektiler o yemekten.
Bir lokma yemiş idi ve lakin Bişr bin Bera,
Vücudu morararak, şehid oldu o ara.
Kadının yaptığına üzüldü sahabiler.
Ve onu yakalayıp, huzura getirdiler.
Peygamber efendimiz sordu ki o kadına:
(Ne için zehir kattın bu keçi kebabına?)
O kadın, cevabında dedi ki: (Sen kocamı,
Öldürdün bu savaşta, hem babamla amcamı.
Düşündüm ki: O kişi Peygamberse eğer ki,
Allah, Ona bu işi bildirir elbette ki.
Değilse, o eti yer ve ölür tesirinden.
Böylece kurtuluruz biz dahi kendisinden)
Eshab, Resulullaha ettiler ki şöyle arz:
(Şunu öldürmemize var mıdır bize cevaz?)
Lakin kendi şahsına yaptığından o bunu,
Yüksek merhametinden, af etti o hatunu.
Bu büyük merhameti görünce o kadın da,
Şehadeti getirip, iman etti anında.
Huyey ibni Hattab’ın kızı (Safiyye) dahi,
Resulün hissesine düşmüştü bizatihi.
Lakin Peygamberimiz, eyledi onu azad.
O da çok duygulanıp, iman etti o saat.
Resulullah sevinip, onun bu imanına,
Hazret-i Safiyye’yi aldı nikahlarına.
Annesi olmuş oldu, cümle Müslümanların.
Zira o, zevcesiydi artık Resulullahın.
Sehba denen mevkide yapıldı düğünleri.
Kavun ile hurmadan yendi düğün yemeği.
|