Resulullah, umrede bulunduğu günlerde,
Velid ibni Velid de vardı o kafilede.
Resulullah, Velid’le ederlerken hasbihal,
Ağabeyi Halid bin Velid’i etti sual:
(Halid nerelerdedir, onunla kur bir temas.
Onun, İslamiyet’i bilmemesi olamaz.
Keşke iman etmekle o da şereflenseydi.
O kahramanlığını İslam’da gösterseydi.
Bizim saflarımıza katılsaydı o artık.
Kendisini çok sever, çok da üstün tutardık.)
Zaten bunu, Velid de isterdi pek ziyade.
Zaman zaman mektuplar yazardı bu mealde.
Bildirince Resulün bu sözlerini dahi,
O da İslamiyet’e meyletti bizatihi.
Bir an evvel Resulle görüşeyim diyordu.
Huzurunda Müslüman olmayı istiyordu.
Bu halini, kendisi anlatır ki sonradan:
Bana, bu saadeti Rabbimiz etti ihsan.
Resulün sevgisini yerleştirdi kalbime.
Bu sevgi sebep oldu benim saadetime.
Halbuki Ona karşı yapılan her savaşta,
Bulunup, onlar ile cenk etmiştim en başta.
Ama ben, her savaştan geriye döner iken,
Haksız olduğumuzu anlıyordum yakinen.
Hatta kendi kendime diyordum ki: Muhammed,
Bir gün gelir, bizlere muzaffer olur elbet.
Galip geleceğini, mutlaka biliyordum.
Her harpten, bu hislerle ayrılıp gidiyordum.
Yine Hudeybiye’ye geldiğinde, bir kere,
Yanlarına sokuldum, zarar vermek üzere.
Zira bendim Kureyş’in süvari komutanı.
İyi hatırlıyorum maalesef ben o anı.
Bizden emin şekilde, güvenerek Rabbine,
Namaz kıldırıyordu Sahabe-i güzine.
O gün çok telaşsızdı Allah’ın Sevgilisi.
Yoktu hem etrafında muhafızı, bekçisi.
Atımı üstlerine sürdümse de kaç kere,
At ileri gitmeyip, sıçrardı gerilere.
Bundan çok duygulandım, düşündüm ki o zaman:
Hak teâlâ bu zatı koruyor her zarardan.
O ara kardeşimden bir mektup geldi bana.
Diyordu ki: (Ne zaman geleceksin imana?
Peygamber efendimiz seni sordu vallahi.
Buyurdu ki: İslam’a gelseydi Halid dahi.
Bizim saflarımızda yapsaydı kahramanlık.
Biz de onu kıymetli, hem de üstün tutardık.
Resul böyle istiyor, geçmemiştir iş işten.
İman et de kendini kurtar sonsuz ateşten.
Çok fırsatlar kaçırdın, haydi gel, durma artık.
Daha çok gecikirsen, fayda etmez pişmanlık.)
Velid’in mektubunu mütalaa eyleyince,
İman etme arzusu bende arttı iyice.
Resule gitmek için, acele ediyordum.
Onun muhabbetiyle, yanıp tutuşuyordum.)
|