Sultan Mahmud-u Gaznevi, Ebül Hasan-ı Harkani hazretlerini “rahmetullahi aleyh” ziyarete gitti bir gün.
Oturup sohbet ettiler.
Ebül Hasen hazretleri, sultanın sevgi ve ihlasını görünce, hırkasını çıkarıp hediye etti kendisine.
Sultan Mahmud, hırkayı alıp huzurdan ayrıldı.
Semerkant melikiyle savaşa gidecekti.
Büyük Veli’nin duasını da alıp çıktı gazaya.
Ancak Semerkant’a varınca, yenilmek endişesi sardı onu.
Zira düşman ordusu çok kalabalıktı.
İki ordu karşı karşıya geldiler.
Az sonra savaş başlayacaktı.
Bir kasırga çıktı ki…
Sultan Mahmud, indi atından.
O hırkayı vesile ederek;
“Yâ Rabbi, bu hırkanın sahibi hürmetine bize yardım et!” diye dua etti.
O anda düşman tarafında bir kasırga koptu.
Öyle ki göz gözü görmüyordu.
Toz duman oldu ortalık.
Kimse kimseyi tanımıyordu.
İşte bu hengamede birbirlerini vurmaya başladılar.
Savaş meydanı, düşman ölüleriyle doldu.
Sultan Mahmud, bu hali görüp;
“Harkani hazretlerinin himmeti ani geldi” diyerek şükretti Rabbine.
İbadetin faydası bize
Bu zat bir gün sohbetinde;
- Kardeşlerim, bütün insanlar Allahü teâlâya iman edip itaatli kul olsalar, cenâb-ı Hakkın büyüklüğü artmaz, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bütün insanlar inkâr edip günahkâr olsalar, büyüklüğünden bir şey eksilmez.
Sordular:
- Yani ibadetlerin faydası bize mi efendim?
- Evet. İbadetlerin Allahü teâlâya hiçbir faydası yoktur ve olamaz.
|