Bayezid-i Bistami hazretleri “kuddise sirruh”, bir gün camide namaz kıldı.
İmam, namazdan sonra bu zata yaklaşıp;
- Para kazanmıyorsun. Başkalarından da bir şey istemiyorsun. Nafakanı kim veriyor, ne yiyip içiyorsun? diye sordu.
Hazret-i Bayezid sordu:
- Az önce bize namaz kıldıran sen miydin?
- Evet bendim.
- Dur, önce o namazı iade eyleyeyim. Sonra cevap veririm.
İmam şaşırdı:
- Namazı niçin iade ediyorsun ki?
- Çünkü sen, kulların rızkını kim verir, bunu bilmiyorsun. Namazın kabul olmaz, buyurdu.
Yani; Namazın sahih olsa da, sevabı olmaz demek istedi.
Ya hayır söyle, ya sus!
Bir gün de bazı gençlere;
- Ya hayır söyleyin, ya da susun! buyurdu. Nefsinizi, bugünden hesaba çekin ki, ahirette sizi azaba sürüklemesin.
Şöyle devam etti:
- İlim ve edeb sahibi olun. İbadete ve güzel ahlaka sarılın. Şefkatli ve yumuşak olun. İyilik edin insanlara.
Şöyle bitirdi:
- Yaptığınız ibadeti, noksan ve kusurlu bilin. Ancak böyle kabul olur amelleriniz.
Pişmanlık tövbedir
Bir gün de;
- Allahü teâlâ, günah işleyip pişman olan kulunu, istiğfar etmeden önce affeder, buyurdu.
- Tövbe etmeden mi efendim? dediler.
- Evet, buyurdu. Pişmanlık tövbedir zaten. Ama diliyle de istiğfar ederse daha iyi olur.
|