Gönül Sultanları.com >  Evliya Nasihatleri > Hazine kapılarının anahtarı > Muvaffak olmanın sırrı
Muvaffak olmanın sırrı
Abdülhakim Arvasi, şanı büyük bir veli.
(İman)ı anlatırdı camilerde ekseri.

Buyurdu: (Bir kula ki, Rabbimiz verdi iman,
Öyle ise nedir ki, etmedi ona ihsan?

Ve Allah, bir kula ki, imanı vermemiştir.
Böyle olduktan sonra, ne ki ona vermiştir?

Senelerdir imanı anlattım camilerde.
Anlayan, üçü beşi geçmemiştir yine de.

Zira iman şudur ki, kul, korkarak Allah'tan,
Çok küçük olsa bile, kaçınır her günahtan.

Mesela kul hakkını düşününce bir mümin,
Ayağını uzatıp, yatamaz rahat, emin.)

Bir gün de buyurdu ki: Olmak için muvaffak,
Riayet etmelidir, iki şeye muhakkak.

Birincisi şudur ki, işlemeyin hiç günah.
Zira günahkârları, muvaffak etmez Allah.

İkincisi (dua)dır, bakın dua almaya.
Gariplerin duası, mühimdir bunda daha.

Kim, bir kulun gönlünü, ferahlatırsa eğer,
Yüz senelik teheccüd sevabı elde eder.

Günahlardan kaçınmak, mühimdir elbet daha.
Hakiki mümin olan, yanaşmaz bir günaha.

Bir gün hazret-i Ömer, ordu tertib ederek,
Güçlü bir düşman ile, cihada eyledi sevk.

Sa'd bin Ebi Vakkas başkumandandı o gün.
Düşman kuvvetleri de, güçlü idi büsbütün.

Halife, şöyle yazdı İbni Ebi Vakkas'a:
(Düşmandan korkma sakın, Allah’tan kork bilhassa.

Günah işleyen varsa askerinden ya Sa'd!
Onu ordudan at ki, erişsin sana imdad.)

Bir gün de Ömer Faruk, kendisi bizzat yine,
Hücuma geçmiş idi, bir düşman kalesine.

Lakin kale düşmedi, günler geçti aradan.
Topladı huzuruna askerini o zaman.

Buyurdu ki: (Bu küffâr dayanmazdı bu kadar.
Öyleyse aramızda, bir günah işleyen var.

Zira bu vakte kadar, düşmeliydi bu kale.
Kim günah işliyorsa, son versin o bu hale.)

Sahabe çok üzülüp, ağladı cümlesi hep.
Dediler ki: (Acaba, ne oldu buna sebep?)

O sırada, erlerden biri öne çıkarak,
Halini, Halifeye arz etti ağlayarak.

Dedi ki: (Teheccüde kalktığımda bu gece,
Misvakı bulamayıp, abdest aldım öylece.

Ben misvak sünnetine edemedim riayet.
Sebep bu olabilir, efendim beni affet.)

Buyurdu ki: (Evladım, tövbe eyle Allah’a.
Terk etme bu sünneti bundan sonra bir daha.)

(Peki efendim) deyip, istiğfar etti o er.
Hakikaten peşinden, fetih oldu müyesser.

www.gonulsultanlari.com