Ata bin Meysere ki, kendisi tabiinden.
O zamanın tanınmış hadis âlimlerinden.
Bu zat buyuruyor ki: (Mümin, güler yüzlüdür.
Zira mümin olmanın simgesi güler yüzdür.
Münafıklığın ise şöyledir ki eseri:
Somurtkan, asık surat olur onlar ekseri.)
Bir gün, ona gelerek, sordular: (Efendim siz,
Acaba sebep ne ki, daima gülersiniz?)
Buyurdu: (Ben ölümü fazla düşündüğümden,
Rahatlar, neşelenir, hep gülerim bu yüzden.)
Ters gelmiş olacak ki bu cevabı hepsine,
Dediler ki: (Gülmenin, ölümle ilgisi ne?)
Buyurdu: (Herkes için ölüm vardır muhakkak.
Bu sonsuz yolculuğa lazımdır hazır olmak.
Çünkü ecel, ekseri ani gelir, yakalar.
Rahat ve sevinçlidir hazırlıklı olanlar.
Ölüme hazırlığı yok ise birinin de,
Bir telaşa kapılır eceli geldiğinde.
Bu dünya, bir konaktır, bizler ise yolcuyuz.
Dünyada bugün varsak, belki de yarın yokuz.
Kim ölüme hazırsa gece ve gündüzünde,
Tebessüm eksik olmaz o kimsenin yüzünde.)
Hep derdi ki: (Ey insan, öyle ol ki bu günde,
Hiç mahcup olmayasın yarın Mizan önünde.
Bugün sen, bir yolcusun, al yanına çok azık.
Yoksa pişman olursun, kendine etme yazık.
Huzuru ilahide, mahşer günü ins ve cin,
Amel defterleriyle toplanır hesap için.
Kalblerin titrediği korkunç bir yerdir mahşer.
Mizan terazisinde tartılır hayır ve şer.
Şimdiden o gün için amel etmeyen insan,
Öyle pişman olur ki, anlatamaz hiç lisan.
Ömür çok az, iş mühim, hem çok zordur o hesap.
Günahı çoğaltma ki, çetindir zira azap.
Malın, mülkün, makamın olsa da bugün fazla,
Lakin mahşer yerinde bakmazlar buna asla.
Çünkü malın, paranın, o gün olmaz değeri.
Görür herkes karşılık, ne ise amelleri.
Ey insan bilmiş ol ki, sen başıboş değilsin.
O gün her amel için, bir bir hesap verirsin.
Her ne iş işledinse bir ömür müddetince,
Hep amel defterine yazıldı ince ince.
Mizanda tartılacak işbu amellerin hep.
Günah ağır basarsa, ne olur halin acep?
Hem o gün bulamazsın kaçacak bir yer dahi.
Sen bunların hepsini göreceksin vallahi.)
|