Gönül Sultanları.com >  Evliya Nasihatleri > Dert ahiret derdidir > Veren, aziz olur
Veren, aziz olur
Abdullah-ı Yemeni, Hak aşığı bir kişi.
Her an İslamiyet’e hizmet idi tek işi.

Cömert ve şefkatliydi etrafındakilere.
Dünya için kızdığı, görülmedi bir kere.

Derdi ki: (Şu lazımdır, insana önce esas:
Kuvvetli bir imanla, riyasız tam bir ihlas.

Eğer bir Müslümanda, bu şeyler mevcut ise,
Mühim değil, giydiği ayakkabı, elbise.

Hazret-i Ömer’in de, üstündeki hırkası,
Eski olup, var idi hem de bir çok yaması.)

Bir gün de buyurdu ki: (Allah dostu kimseler,
Her zaman ve her yerde, Allah'a şükrederler.

Nitekim biri gelmiş, bir velinin yanına.
(Nasılsın?) dediğinde, (İyiyim) demiş ona.

Adam demiş: (Her kime sorsam ben bunu şayet,
Herbiri, bir derdinden eder hemen şikayet.

Herkesi bezdirmişken türlü derdi, mihneti,
Siz şükrediyorsunuz, nedir bunun hikmeti?)

Buyurmuş ki: (Kardeşim, şükür elhamdülillah.
Her türlü nimetleri, bahşetti bize Allah.

Biz, dünyada rahatlık aramayız ki zaten.
Dünya, mihnet yeridir, rahat olmaz esasen.

Mihneti, kendimize zevk ettik biz bir defa.
Asla beklemiyoruz dünyada zevk-ü safa.

Gelse de Müslümana, sıkıntı, dert ve mihnet,
Hiç şikayet etmeyip, bilir onu bir nimet.)

Adam bunu dinleyip, duygulanmış bir hayli.
Ve sormuş merak ile o zata şu suali:

(Peki, niçin huzursuz şimdi hıristiyanlar?
Halbuki dünyalıkta, ilerde bizden onlar.)

Buyurmuş: (Elbet olmaz huzur ve dirlikleri.
Çünkü almak üstüne kurulmuştur dinleri.

Bizde ise, bilakis vermektir esas olan.
Almak değil, vermeyi düşünür her Müslüman.

Onlar, neşelenirler bir şey elde edince.
Biz ise, seviniriz başkasına verince.

Onlar, elde etmeyi düşünürler daima.
Başkasına vermeyi düşünürüz biz ama.

Müslüman, almaktansa, vermeyi kârlı bilir.
Çünkü bizde, verenler kazanır sevap, ecir.

Veren el, alan elden üstündür dinimizde.
Alan hakir, verense aziz olur hep bizde.

Hatta bizim, verecek olmasa bir şeyimiz,
Hiç olmazsa tebessüm, güler yüz gösteririz.

Alışık olduğundan Müslüman hep vermeye,
Ölürken, ruhunu da kolay verir meleğe.

Halbuki hep almaya alışmışsa bir kişi,
Elinden bir şey çıksa, üzülür, yanar içi.

Nitekim ömrü bitip, eceli geldiği an,
Onun ruhu ve canı, zor çıkar vücudundan.)

www.gonulsultanlari.com