Gönül Sultanları.com >  Evliya Nasihatleri > Aradığın burdadır, gel hemen > Bensiz mi yiyordunuz?
Bensiz mi yiyordunuz?
Bir köyde, bu veliyi çok seven talebeler,
Bir evde toplanarak, bir araya geldiler.

Gayeleri, o akşam biraz sohbet etmekti.
Hace hazretlerinden konuşup bahsetmekti.

Dediler ki: (Burada olsaydı o da hazır,
Dökülürdü ağzından, bir nice hikmet ve sır.)

Sütlaç pişirmişti ki ev sahibi, o ara,
Getirdi bir kab ile, ikram için onlara.

Orta yere koyarak, dedi ki: (Kardeşlerim!
Haydi gelin, buyurun, hep birlikte yiyelim.)

Bu davet üzerine, yerlerinden kalktılar.
Oturup, ellerine birer kaşık aldılar.

Ve lakin o sütlaçtan, kimse yiyemiyordu.
Zira kimsenin eli, kıpırdıyamıyordu.

Sanki bağlanmış idi elleri herbirinin.
Uzanamıyorlardı sütlaca bunun için.

Hepsi, birbirlerine hayret ile bakarak,
Dediler ki: (Bu işte, bir hikmet var muhakkak.)

O sütlaçtan, hiç biri yemeden tek bir kaşık,
Çaresiz, o sofradan kalktılar hepsi artık.

O andan itibaren, geçmişti ki bir saat,
Teşrif etti o eve, birden o mübarek zat.

Herbirinin içine, doldu bir neşe, sevinç.
Zira onu, o vakit beklemiyorlardı hiç.

Buyurdu: (Kardeşlerim, ben Kasr-ı arifandan,
Bu köye gelmek için, yola çıktığım zaman,

Sütlacı, pişmek için, siz ocağa koydunuz.
Sonra, benden bahsedip, sohbete koyuldunuz.

Ben yarı yolda iken, pişti sütlacınız da.
Ve yemek istediniz, siz onu aranızda.

Nasıl yiyecektiniz ve lakin biz olmadan?
Bağladık elinizi, yiyemediniz ondan.

Onu yemek üzere, toplandınız siz, fakat,
Yoktu hiç birinizde, yemeğe güç ve takat.

Bir hikmet var diyerek, sofradan kalktınız hep.
Beni beklemek imiş, demek ki buna sebep.

Haydi, şimdi getirin o sütlacı ortaya.
Hep beraber oturup, yiyelim doya doya.)

Onlar, sevinç içinde sütlacı getirdiler.
Büyük huzur içinde, neşe ile yediler.

Yine bu büyük zata, yeni talebe olan,
Biri de, bir vakayı ediyor şöyle beyan:

Vakta ki nasip oldu bana da talebelik,
O gün, bir talebesi öğüt verdi bana ilk.

Dedi ki: (Yolumuzda, mühimdir hayâ, edep.
En çok buna riayet ederiz burada hep.

Mesela hocamızın evlerinden tarafa,
Ayak uzattığımız olmamıştır bir defa.)

Ben de, bir gün dışarda yatmıştım kısa bir an.
Gelip, ayaklarımı tekmeledi bir hayvan.

Fırlayıp kalktım hemen, çok acı hissederek.
Düşündüm ki: Bunun bir hikmeti olsa gerek.

O esnada, yaptığım o hatayı anladım.
Zira o eve doğru uzanmıştı ayağım.

www.gonulsultanlari.com