Gönül Sultanları.com >  Evliya Nasihatleri > Aranılan hazineyi gösterdim sana > Sıkıntı nimettir
Sıkıntı nimettir
İmam-ı Rabbani’nin bir gün Han-ı Cihan’a,
Yazdığı mektubunda, şöyle buyurdu ona:

Allah, razı olduğu, beğendiği işleri,
İhlas ile yapmaya kavuştursun sizleri.

Bu dünya nimetleri, İslam’a uymak için,
Yardımcı olurlarsa, olmazlar fena, çirkin.

Yani dünya kazancı, ahiret kazancına,
Vesile olur ise, minnettir hepsi cana.

Ahirete yardımcı olmayan dünyalıklar,
Şeker ile kaplanmış, zehiri andırırlar.

Dışı şeker ise de, içinde zehir vardır.
Buna, ahmak olanlar şeker diye aldanır.

Allah’ın bildirdiği tiryak ile bu zehre,
İlaç yapmayanlara, yazık olsun bin kere.

Yani İslamiyet’in ahkamına uyarak,
Bu zehrin tedavisi yapılmalı muhakkak.

Doğru düşünebilen akıl sahiplerinin,
Uyması lazım gelir, her emrine bu dinin.

Ceviz ve kozalakla oynayıp çocuk gibi,
Elden kaçırmamalı ebedi saadeti.

Dünya işlerinizi yaparken, aynı anda,
Riayet ederseniz dinin ahkamına da,

Peygamberler yolunda bulunmuş olursunuz.
Ebedi saadete böyle kavuşursunuz.)

Bir gün de, mektup yazıp Şerefeddin Hüseyn’e,
Şöyle bir nasihatte bulundu kendisine:

(Kıymetli, anlayışlı oğlumuz Şerefüddin!
Allah, dine uymanda seni muvaffak etsin.

Kulun karşılaştığı her günkü hadiseler,
Allah’ın takdiriyle husule gelmekteler.

Bunun için biz kullar, irademizi yine,
Aynen uydurmalıyız Onun iradesine.

Yani her gün, ne ile karşılaşıyorsak biz,
(Aradığımız şeyler) olarak görmeliyiz.

Ve hatta sevinmeli, bulmalı bundan huzur.
Zira Hak teâlâya kulluk da böyle olur.

Kul isek, kul olana, böyle olmak yakışır.
Aksi halde, kulluğu reddetmek anlaşılır.

Bir hadis-i kudside, olundu zira beyan:
(Kaza ve kaderime varsa razı olmayan,

O kimse, benden başka kendine Rab arasın.
Benim kulum olarak, dünyada bulunmasın.)

Seyyid Mir Muhibbullah adında bir seyyide,
Yazdı ki: (Sabrediniz gelen her eziyete.

Hısım akrabalardan gelen sıkıntılara,
Sabretmekten başkaca, çare yok biz kullara.

Ahkaf suresinde de, şöyle buyuruldu ki:
(Ulül'azm Peygamberler sabrettikleri gibi,

Ey Habibim, sen dahi sabret sıkıntılara.
Ve acele eyleme bedduada onlara.)

Sabır, acı ise de, tatlıdır meyvaları.
Siz hep kaçıyorsunuz, istemeyip bunları.

Evet, tatlı yemeğe alışmış olan insan,
Kaçar, şifa verici acı olan ilaçtan.)

www.gonulsultanlari.com