Gönül Sultanları.com >  Evliya Nasihatleri > Dünya müminin zindanıdır > Dirilen tavuk
Dirilen tavuk
O devirde bir kadın, alıp bir gün oğlunu,
Tuttu Gavs-ül a’zamın dergahının yolunu.

Huzuruna çıkarak, dedi ki: (Ey efendim!
Oğlumu, size teslim etmek için getirdim.)

Hemen kabul buyurup, aldı onu yanına.
(Tamam, gidebilirsin) buyurdu o kadına.

Çocuğa, hemen o gün, o yolun mucibince,
Nefisle mücahede emrini verdi önce.

Az yemek, az uyumak sebebiyle o çocuk,
Git gide zayıfladı, sararıp soldu çabuk.

O günlerde annesi, görmek için oğlunu,
Gelip, çok zayıflamış bir halde buldu onu.

Kuru arpa ekmeği yerdi hem geldiğinde.
Çocuğunun bu hali, dert oldu yüreğinde.

Bu hüzünle ayrılıp, veda etti oğluna,
Gidip, Gavs-ül a’zamın girdi huzurlarına.

O da, tavuk yiyordu girdiğinde içeri.
Şaşırıp, kısa aklı almadı bu işleri.

Dedi ki: (Ey efendim, siz, tavuk yiyorsunuz.
Lakin arpa ekmeği yiyor bizim oğlumuz.

Doğrusu ben bu işten hiç bir şey anlamadım.
Açlıktan zayıflayıp, solmuş benim evladım.)

Seyyid Abdülkadir-i Geylani hazretleri,
Ayırdı birbirinden kemiklerle etleri.

Sonra, o kemiklerin üstüne el koyarak,
Buyurdu ki: (Allah'ın izni ile diril, kalk!)

O böyle söyleyince, dirildi tavuk yine.
Kadın bunu görünce, utandı dediğine.

Buyurdu: (Senin oğlun, ıslah etsin nefsini.
O da böyle yaparsa, yesin istediğini.)

Bir gün de vaaz ederken, o an bir talebesi,
Bir ara, icab etti abdest tazelemesi.

Çıkmak da hayli zordu, zira vardı izdiham.
Onun sıkıntısını, anladı Gavs-ül a’zam.

Talebeye bir nazar edince, o esnada,
Buluverdi talebe kendini bir sahrada.

Abdestini alarak, geldi tekrar yerine.
Gördü ki, Gavs-ül a’zam vaaz ediyordu yine.

Bir gün de Gavs-ül a’zam, camide vaaz verirken,
Kürsüden aşağıya, süratle indi birden.

Ayakta el bağlayıp, edeple durdu biraz.
Sonra yine çıkarak, eyledi halka vaaz.

Önde oturanlardan, biri merak ederek,
Sordu Gavs-ül a’zamdan, müsaade isteyerek:

(Efendim, biraz önce ne oldu ki, acep siz,
Kürsüden, çok acele aşağıya indiniz?)

Dedi: Resulullahı gördüm ben biraz önce.
Hayâ edip, kürsüden indim onu görünce.

Bazı şeyler buyurup, gidiyor idi ki tam,
Buyurdu: (Çık yerine, vaazına eyle devam.)

www.gonulsultanlari.com