Gönül Sultanları.com >  Evliya Nasihatleri > Zincir ile gelene böyle yapılır > Sana yardıma geldim
Sana yardıma geldim
Fatih Sultan Mehmed’in hocası Akşemseddin,
Secdede, şu şekilde yalvardı fetih için:

(Ya Rabbi, bu zamanın kutbu hangi veliyse,
Onu, bu günümüzde yardıma gönder bize.)

O anda, Semerkant’ta, Ubeydullah-ı Ahrar,
Zamanın kutbu idi, oldu bundan haberdar.

Perşembe günü olup, öğleden sonra idi.
Buyurdu ki: (Atımı getirin bana haydi!)

Getirdiler, kalktı ve bindi beyaz atına.
Semerkant'tan, süratle gitti gün batısına.

Talebeden bazısı, onu takip ettiler.
Gelmelerine, önce, bir şey söylemediler.

Velakin Semerkant'ın gelince bir yerine,
Müsaade buyurmadı daha gelmelerine.

Onlara, (Siz burada kalınız!) buyurarak,
Kendi sürdü atını, çok süratli olarak.

Akşam vakti, oradan, dönünce tekrar geri.
Nereye gittiğini sordu talebeleri.

Buyurdu: (Türk sultanı, padişah Muhammed Han,
Küffâr ile çok büyük savaşta olduğundan,

Benden yardım istedi, ona gittim hız ile.
Zafer müyesser oldu Allah’ın izni ile.)

Bu büyük evliyanın evladı, Abdülhadi,
Diyor ki: (İstanbul’a gittiğimde ben dahi,

Sultan Muhammed Han’ın oğlu Sultan Bayezid,
Osmanlı devletinde Padişahtı o vakit.

O, devlethanesine çağırıp bir gün beni,
Sual etti babamın şekl-i şemailini.

Ben tarif ettikçe de, o tasdik ediyordu.
Ve (Onun beyaz atı var mıydı?) diye sordu.

Cevaben (Evet) dedim, (Vardı beyaz bir atı.)
Bayezid Han o zaman, bana şöyle anlattı:

Babam Muhammed Han'dan şöyle işittim ki ben:
Dedi ki: İstanbul’un fethinde savaşırken,

En şiddetli anında, hocamla dua ettik.
O zamanın kutbundan yardım talep eyledik.

O anda çok nurani bir zat geldi yanıma.
Buyurdu ki: (Hiç korkma, geldim sana yardıma.)

Beyaz bir at üstünde gelmiş idi mübarek.
Düşündüm ki: O kutub, bu kişi olsa gerek.

Dedim ki: (Ey efendim, korkmuyorum ben asla.
Lakin düşman askeri, sayıca hayli fazla.)

Ben böyle söyleyince: (Şuraya bak!) buyurdu.
Baktım, ordu önünde bir ordu duruyordu.

Hepsi yeşil sarıklı, beyaz elbiseliydi.
Bir veliler ordusu oldukları belliydi.

Bu orduyu gösterip, buyurdular ki bana:
(İşte bu ordu ile geldim sana yardıma.

Şimdi sen, şu tepenin üzerine çıkarak,
Orduna hücum emri ver kösüne vurarak.)

Ben dahi (Hücum) emri verir vermez orduma,
O da, o ordu ile geçti hemen hücuma.

Hezimete uğradı kuvveti kâfirlerin.
Gerçekleşti böylece nihayet fethi mübin.

www.gonulsultanlari.com