Gönül Sultanları.com >  Evliya Nasihatleri > Böyle yerlere han denir > Sensin kötü adam
Sensin kötü adam
Bir gün İbrahim Edhem, emretti teb'asına:
(Atımı hazırlayıp, getirin derhal bana!)

Av köpeğini alıp, ava çıktı acilen.
Karşısına az sonra, bir av çıktı aniden.

Yakalamak üzere, çoğalttı süratını.
Ve lakin bir ses ile, yavaşlattı atını.

Gaibten denildi ki: (Ey İbrahim, dikkat et.
Zira sen, bunun için yaratılmadın elbet.)

Durup meraklanarak, baktı sağ ve soluna.
Kimseyi görmeyince, devam etti yoluna.

Tekrar sürdü atını avlanmak gayesiyle.
Lakin yine irkildi, daha gür bir ses ile.

(Ey İbrahim, bu işler değil hiç senin işin.
Zira yaratılmadın sen böyle işler için.)

Hem bu sefer daha da yakından geliyordu.
(Bunda hikmet var) deyip, gidemedi ve durdu.

Oradan geri dönüp, rastladı bir çobana.
Kendi elbisesini çıkarıp verdi ona.

Ve alarak çobanın aba ve başlığını,
Terk etti ilerdeki padişahlık tacını.

Oradan, Merv şehrine doğru ilerliyorken,
Yolda, a’ma bir adam geçiyordu köprüden.

Gözü görmediğinden, kayıp düştü o a’ma.
Uzaktan onu görüp, acıdı o adama.

(Allah'ım, onu koru!) diye etti bir niyaz.
Nehire düşmesine, kalmıştı henüz biraz.

Adam kaldı havada ve düşmedi o suya.
İnsanlar ip salarak, çektiler yukarıya.

Sonra da, ziyareti arzu etti Kâbe’yi.
Yürüyerek katetti bu uzun mesafeyi.

Mekkeli âlimler de, duymuşlardı methini.
Ve ziyaret kastiyle Mekke'ye geldiğini,

Tuttular hep yolları, âlimler ve cümle halk.
Zira böyle zatları, âdetti karşılamak.

O ise, tanınmayı asla istemiyordu.
Bir kafile önünde, yalnızca gidiyordu.

İnsanlar, ilk evvela onu gördüklerinden,
Yanına yaklaşarak, sordular ona hemen:

Dediler: (Yaklaştı mı İbrahim Edhem acep?
Zira karşılamaya, âlimler çıktılar hep.)

Dedi: (Bırakın onu, ondan ne istersiniz?
O, kötü bir kimsedir, lakin siz bilmezsiniz.)

O böyle söyleyince, vurup ona bir tokat,
Dediler: (Kötü sensin, o ise büyük bir zat.)

Ayrılınca, nefsine diyordu ki: (Ey ahmak!
Sen, herhalde isterdin, şaşalı karşılanmak.

Lakin sen, ona değil, layıksın bu tokata.
Haddini iyi bil de, yapma böyle bir hata.)

Sonra, ona vuranlar, tanıyınca kendini,
Özürler dileyerek, hep öptüler elini.

www.gonulsultanlari.com