Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Vakit kıymetli, onu verip ne alıyoruz > Ne için mahzundu?
Ne için mahzundu?
Peygamber efendimiz aleyhisselam ve şanlı sahabiler “radıyallahü teâlâ anhüm ecmain”, Uhud harbinden dönmüş, Medine’ye giriyorlardı.

Kadın ve çocuklar, yollara dökülmüş, gazileri karşılıyorlardı.
Hepsi de aynı kişiyi merak ediyordu:

Sevgili Peygamber efendimizi.

Kebşe Hatun
da düşmüştü yollara.
Lakin Efendimiz aleyhisselamı sağ görememek endişesiyle pek mahzundu.

Oğlu Amr şehit olmuştu.
Ama ne gam.
O, Peygamber efendimizi merak ediyordu asıl.

Ve gördü nihayet.
Sağ ve selametteydi.

Can-ü gönülden;
- Elhamdülillah! dedi.

Ve sevinçle koştu huzuruna:
- Ya Resulallah! Anam, babam, canım sana feda olsun! Seni sağ gördüm ya, dert değil gayrisi.

Oğlu Amr’ı sormadı bile.

Ama Resulullah efendimiz teselli ettiler onu.
- Ey Amr’ın annesi! Sana müjdeler olsun ki, oğlun en yüksek mertebeye erişti, buyurdular.

Ve ilave ettiler:
- Mahşer günü size şefaat edecek.


Derdi bunlar değildi

Bir de Sümeyra Hatun var.
Resulullah ve gaziler henüz Uhud’dan ayrılmamışlardı ki, seğirtip gelmişti Medine’den.

Onun da düşündüğü tek kişiydi:
Sevgili Peygamberimiz.

Onu hayatta görmek, tek emeliydi.
Uhud’a vardığında, şehitlerle doluydu harp meydanı.

Şöyle bir göz gezdirdi.
“Babası”nı gördü yerde.

Ama fazla dert etmedi.
Bir “Fatiha” okuyup seğirtti ileri.

Az ilerde tanıdık bir şehit daha gördü.
“Kocası”ydı bu da.

Lakin derdi bunlar değildi.
Onun tek düşündüğü, “Allah’ın Habibi”ydi.

Az ilerde iki şehit daha gördü.
“Kardeşleri”ydi bunlar da.

Fatihalar okuyup, koşturdu.
Merakla Resulullah efendimizi soruyordu gördüklerine.

Ve nihayet gördü uzaktan.

Elhamdülillah! Sağdı Resulullah.
Unuttu bütün dertlerini.

Sevinçle koştu huzuruna:
- Ya Resulallah! Babam, kocam ve kardeşlerim şehid düşmüşlerse de gam değil. Benim derdim sen idin. Hamd olsun ki seni hayatta buldum, dedi.

Ve mırıldandı sessizce:
- Sana bir şey olsaydı, o zaman mahvolurduk.

www.gonulsultanlari.com