Şeyh Lütfullah Efendi "rahmetullahi aleyh", Balıkesir toprağını şereflendiren Allah dostlarındandır.

Nurlu kabri, kendi ismiyle anılan camiin avlusunda bulunuyor.

Bu zat, gençliğinde Balıkesir’den Ankara’ya geldi bir gün.
Devir, Hacı Bayram-ı Veli devriydi.
Ama o, habersizdi bu büyük Veliden.

Olacak bu ya, Hacı Bayram-ı Veli hazretleri, yolda Lütfullah Efendiyle karşılaştı bir gün.
- Selamün aleyküm.
- Aleyküm selam.

Ayak üstü biraz sohbet ettiler.

İşte o vakit, Lütfullah Efendinin kalbi meyletti bu Allah dostuna.
Bir mıknatısın tesir alanındaki maden gibi çekildi ona doğru.
Sanki aradığını bulmuştu.

Rica etti hemen:
- Hocam, Balıkesir şirin bir beldedir. Zat-ı alinizi davet etsem teşrif eder misiniz?

O da aradığını bulmuştu aslında.
Kabul etti teklifi.
- Hayhay, hiçbir manimiz yoktur.

Ve o gün yola çıktılar.
Balıkesir’de bir müddet kalan Hacı Bayram-ı Veli hazretleri, onu tez zamanda yetiştirip, irşada memur eyledi.

Şu insan ne gariptir

Bir gün nasihat istediler bu zattan.

Buyurdu ki:
- Kardeşlerim, şu insanoğlu ne gariptir ki, gündüz denince geceyi, beyaz denince siyahı hatırlar da, hayat denince “Ölüm”ü, Cennet denince de “Cehennem”i hatırlamaz.

Öğrenmek farzdır

Bir gün de bir gence;
- Evladım, İslamiyet’i öğrenmek “Farz”dır, buyurdu. Öğrenmeyen günaha girer. Öğrenmeye ehemmiyet vermezse, imanı gidebilir.

Ve şöyle devam etti:
- Nefsine uyan haram işler. Haram işleyen, alışır. Alışınca zevk alır. Zamanla ehemmiyet vermez olur. Harama ehemmiyet vermeyince de mâzallah imanını kaybeder.

Delikanlı sordu:
- Efendim günahın küçüğü büyüğü olur mu?
- Günahlar, “küçük” ve “büyük” diye ayrılırsa da, aslında hepsi “büyük”tür evladım.

Ve izah etti:
- Şöyle ki, küçük de olsa günah günahtır evladım. Allah’a isyandır yani. Aciz bir kulun, kendi Yaradanına isyan etmesi ne demektir, bir düşünsene.

- Haklısınız hocam.
- Sonra küçük günah işleyen, yavaş yavaş büyükleri de işlemeye başlar. Büyük günahlara dalan da küfre girebilir. Onun için Müslüman çok korkmalıdır.

Şöyle bitirdi:
- Çünkü “İman” bir kelimeyle kazanıldığı gibi, bir kelimeyle de kaybedilebilir. Titremek, korkmak lazım.