Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Hastalıkta şifa vardır > Bir merhamet örneği
Bir merhamet örneği
Mekke’de büyük bir kıtlık vaki olmuştu bir zaman.
Hali vakti yerinde olanları bile sarsmış, geçim darlığına düşürmüştü herkesi.

Ebu Talip de büyük ölçüde almıştı payını.
Ebu Talip, Efendimiz aleyhisselamın amcası oluyordu,
hazret-i Ali’nin de “radıyallahü teâlâ anh” babası.

Merhamet deryası Efendimiz aleyhisselam, onu düşünüyordu hep.
Zira Ebu Talibin nüfusu kalabalık, eli de dardı.

O sıkıntı çekerken rahat etmiyordu mübarek kalbi.
Bir şeyler yapmalı, onu kurtarmalıydı bu mihnetten.

Hiç olmazsa yükünü hafifletmeliydi biraz.
İşte bu düşünce içinde çıktı bir gün evinden.

Öbür amcasına gidip çaldı kapısını.
Hazret-i Abbas kapıya çıkınca Efendimiz aleyhisselamı gördü eşikte.

- O, hoş geldin yeğenim.
- Hoş bulduk amca.

- Gel, buyur, içeri geçelim.

Girdiler.
Hoşbeşten sonra Efendimiz aleyhisselam döndü hazret-i Abbasa:
- Mühim bir iş için geldim amcacığım.

- Hayırdır, ne işiymiş bu?
- Amcam Ebu Talip.

- Ne olmuş Ebu Talibe?
- Biliyorsun, amcam Ebu Talibin eli dar, nüfusu da kalabalık.

- Evet, biliyorum.
- Bu kıtlıktan çok muzdarip halde şu anda.

- Evet, ama ne yapabiliriz?
- Diyorum ki, çocuklarından birini sen alsan, birini de ben. Biz baksak onlara. Böylece biraz olsun hafifletmiş oluruz yükünü. Ne dersin?

Hazret-i Abbas gayet isabetli buldu bu teklifi.
- Olur tabii. Çok iyi düşünmüşsün. Kalk, hemen gidip halledelim bu işi.

Birlikte gidip, bu düşüncelerini söylediler kendisine.
Ebu Talib çok duygulanmıştı:
- Beni düşündüğünüz için çok teşekkür ederim, dedi.

Ve memnuniyetle döndü onlara:
- Madem öyle, Ukayl ile Talibi bana bırakın. Diğer ikisini siz bilirsiniz.

Diğer ikisi Cafer ile Ali idi “radıyallahü anhüm”.

Hazret-i Abbas, döndü Ebu Talibe:
- Caferi bana ver kardeşim.
- Olur ya Abbas, peki.

Sonra Efendimiz aleyhisselam arzetti:
- Ali’yi de ben alayım amcacığım.
- Hayhay, onu da sen al yeğenim.

Ebu Talip, derecesiz memnun olmuştu.
Minnettarlık duyguları içinde baktı onlara.
- Ne diyeceğimi bilemiyorum. Beni çok sevindirdiniz, dedi.

Böylece hazret-i Ali, küçük yaşından itibaren Resulullah efendimizin yanında kaldı.
Onun terbiyesiyle büyüdü.
Onu örnek aldı kendisine.

On yaşına gelince de iman etti.
Çocuklardan ilk iman eden kişi olma şerefine kavuştu böylece.

www.gonulsultanlari.com