Çelebi Cemaleddin "rahmetullahi aleyh", Anadolu Velilerindendir.
Bir gün sevdiklerine;
- Bu dinde en zor iş nedir, biliyor musunuz? diye sordu.
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- Bu dinde en zor iş, “Doğru yol”u bulduktan sonra hep o yolda kalmak, sebat etmek, o yoldan hiç ayrılmamaktır.
Ve şöyle devam etti:
- Hud suresinde, Peygamber efendimiz aleyhisselama; “Emr olunduğun doğru yolda sabit kadem ol. O yoldan ayrılma!” mealindeki âyet-i kerime inince, Efendimiz aleyhisselam; “Hud suresi, sakalıma ak düşürdü” buyurmuşlardır.
Dinleyenler;
- Efendim, Sırat köprüsünden rahat geçebilmek de buna mı bağlı? diye sordular.
Cevabında;
- Evet, buyurdu. Dünyada İslam’a uymakta kılı kırk yararcasına titiz davrananlara, Sırat köprüsü o nisbette “Geniş” ve “Rahat” olacaktır.
- Ya aksi olursa hocam?
- Aksine gevşek, sorumsuz ve geniş davrananlara da o nisbette “Dar” ve “Sıkıntılı” olacaktır.
Dünyada en zor şey
Bir gün de, bir grup genç;
- Efendim, dünyada en zor şey nedir? diye sordular.
Cevaben;
- Hakkı batıldan ayırmaktır, buyurdu. Yani iyi nedir, kötü nedir? Kim sevilir, kim sevilmez? Bunu ayırabilmektir.
Sordular:
- Bu, o kadar mühim mi efendim?
- Elbette. Çünkü ahirette, “Hak” diye sarıldıklarının “Batıl” olduğunu görenler, kahrolacak, hüsrana uğrayacaklar. Peygamber efendimiz de biz ümmetine öğretmek için bu hususta dua ederlerdi.
- Nasıl efendim?
- “Ya Rabbi, bana doğruyu doğru olarak, yanlışı da yanlış olarak bildir. Batıla, hak diye sarılmayayım” diye dua ederlerdi.
|