Mısır Evliyasından Ebül Hasan Kusi "rahmetullahi aleyh" hazretlerinin orta yaşlı bir komşusu vardı.
Bir gün, yolda karşılaştılar.
Mübarek zat durup selam verdi:
- Selamün aleyküm komşu!
- Aleyküm selam hocam.
- E, yolculuk zamanı da yaklaştı artık.
Adam pek bir şey anlamadı:
- Ne yolculuğu efendim?
- Ahiret yolculuğu. Sonsuz yolculuk.
Ne demek istediğini anladıysa da şaka yapıyor zannetti bu defa da.
- Aman hocam, daha genciz, dedi.
Lakin mübarek çok ciddiydi.
Şöyle bir baktı adama:
- Ecel, genç ihtiyar tanır mı komşu?
- Tanımaz elbet.
- Öyleyse hazırlanmak lazım. Hatta bir haftaya kadar bitmeli bu hazırlık. Eş dostla helallaşıp vasiyeti de yapmalı şimdiden.
Adam ecelinin yaklaştığına iyice inanmıştı.
Evine gelip vasiyetini yaptı.
Eş dostla helallaştı.
Tam bir hafta sonra da göç etti ahirete.
Güler yüzlü ol!
Bir sevdiği de nasihat istedi bu zattan.
Ona sevgiyle bakıp;
- Aile efradınla tatlı sözlü, güler yüzlü ol! Allahü teâlânın emir ve yasaklarını onlara öğret, buyurdu.
Ve ekledi:
- Her halinde İslam’a uy! Çoluk çocuğunu da “Cehennem ateşi”nden koru. “Allah dostları”nın, Evliya zatların hayat hikayelerini oku. Çocuklarına da anlat!
Niyet çok mühim
Bir gün de sevdiklerine;
- Ahirette, “Ne yaptın?” değil, “Ne niyetle yaptın?” diye sorulacak, buyurdu. Öyleyse işlerimizi “Niçin” yaptığımıza dikkat edelim. İnsanlar için mi yapıyoruz, Allah için mi?
Sordular:
- İnsanlar için yaptıysak efendim?
- O zaman işimiz insanlara bırakılır. Allah için yapanlar, kurtulur ahirette.
İhlasla ibadet edersek
Bir gün de sohbetinde;
- Bir insan ihlasla ibadet ederse, cenâb-ı Hak onun dünyada işlerini kolaylaştırır, kabirde ona acır, ahirette affeder, buyurdu.
Sordular:
- Ya ihlası kaybedersek hocam?
Buyurdu ki:
- O zaman çok sıkıntı çekeriz.
|