Buhara Evliyasından Ali bin Muhammed hazretleri "rahmetullahi aleyh", bir gün bazı gençlere arkadaş seçmenin ehemmiyetini anlatırken;
- Bir insan, cüzzamlı bir hasta ile aynı evde birkaç gün kalsa, ona cüzzam mikrobu mutlaka bulaşır mı? diye sordu.

Cevaben;
- Elbette efendim, muhakkak bulaşır dediler. Çünkü cüzzam, çok bulaşıcı bir hastalıktır.

Mübarek zat;
- Hayır, buyurdu. Birkaç gün değil, yıllarca birlikte kalsalar, hatta aynı kaptan yiyip aynı yatakta yatsalar bile, yine de cüzzam hastalığının o insana geçmeme ihtimali vardır.

Ve ekledi:
- Fakat bir “kötü insan”, bir evin ayrı bir odasında olsa, diğerleri onu görmeseler bile, onun bu kötülüğü öbürlerine mutlaka bulaşır.

Hikmetini sordular.
- Çünkü kötülükler çabuk yayılır, buyurdu. Onun için arkadaş seçerken çok dikkatli olun. Arkadaşınız iyi ise size müjdeler olsun.

Gençler sordu:
- Ya kötüyse efendim?
- Kötü ise yandınız, buyurdu. Hemen uzaklaşın ondan. Çünkü hadis-i şerifte; “Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir” buyuruldu.


Dünyada en güzel şey

Bir gün de;
- Bu dünyada en güzel şey nedir? diye sordular bu zata.

Cevabında;
- Dünyaya düşkün olmamaktır, buyurdu.

Sordular:
- Yani dünya için çalışmayacak mıyız efendim?

- Hayır öyle değil, buyurdu. Dünya için elbette çalışacağız. Ama rızkımızı çalışmamızdan değil, Allah’tan bileceğiz.

Ve ekledi:
- Çalışmamızla malımız artar, ama rızık değişmez. Ezelde ne takdir edilmişse, rızık odur.

Allah kulunu severse…

Bir gün de;
- Allahü teâlâ bir kulunu severse, ona üç şey verir, buyurdu.

Dinleyenler;
- Onlar nedir efendim? dediler.

Buyurdu ki:
- Birincisi, İslamiyet’i doğru olarak öğrenmesini nasip eder ona. İkincisi, kalbinden dünya sevgisini çıkarır.

Sordular:
- Ya üçüncüsü efendim?

Buyurdu ki:
- Üçüncüsü de kendi kusurlarını görmeye başlar. Öyle olur ki, kendi kusurunu görmekten başkasının kusurlarını göremez olur.