Basra’da yetişen Velilerden Ebu Muhammed El-Basri "rahmetullahi aleyh" hazretleri zamanında bir gün şiddetli yağmur yağdı o havaliye.
Gök delinmişti sanki.
O hızla devam edecek olsa büyük felaket olacaktı.
Hemen koştular bu zata:
- Efendim ne yapacağız? Yağmur dinmiyor. Bir dua etseniz.
Mübarek zat;
- Bilmem ki... dedi.
Ve açtı ellerini;
“Ya Rabbi! Bu yağmuru bize rahmet kıl. Felaket olmasından sana sığınıyoruz” diye yalvardı.
Duası bitmemişti ki azaldı yağmurun şiddeti.
Az sonra da kesildi tamamen.
Halk büyük bir felaketten kurtuldular.
İyi kul nasıl olur?
Bir gün de;
- İyi bir kul nasıl olur? diye sordular bu zata.
Cevap olarak;
- “İyi kul”, önce salih bir Müslümandır, buyurdu. Allahü teâlânın hükmüne boyun eğer. Belalara sabreder. Kanaat sahibi olur.
Ve devam etti.
- Allah’tan başka kimseden bir şey beklemez. Her ihtiyacını yalnız Rabbinden ister. Onların tek korkuları vardır.
Merak ettiler:
- O nedir ki efendim?
Buyurdu ki:
- Son nefes. Son nefeste imansız ölmekten korkarlar.
Sıkıntıdan kurtulmak için
Bir gün de gencin biri bu zatın huzuruna geldi ve;
- Efendim, dünyada ve ahirette sıkıntılardan kurtulmak için bana ne tavsiye edersiniz? diye sordu.
Cevabında;
- “Beş vakit namaz”ını cemaatle ve huşu ile kıl, buyurdu.
- Sadece bu mu efendim?
- Evet. Çünkü insanı dünyada ve ahirette felaket ve sıkıntılardan kurtaracak olan, ancak namazdır. Ama namazı, şartlarına uyarak, dosdoğru kılmalısın.
Ve ekledi:
- Yani Allahü teâlânın beğeneceği, kabul edeceği şekilde eda etmelisin. Namazlarını böyle kılarsan, dünyada da sıkıntı görmezsin, ahirette de.
|