Ebu Hafs-ı Haddad hazretlerine “rahmetullahi aleyh”, bir gün sevdiği bir genç gelip;
- Efendim, etrafımdaki insanlardan hep sıkıntı görüyorum, ne yapayım? diye sordu.

Büyük Veli cevaben;
- Öyleyse tövbe et, buyurdu.

- Tövbe mi edeyim efendim, neden?
- Çünkü kula gelen her sıkıntı, işlediği bir günah sebebiyledir evladım. Derhal Allah’a dön ve tövbe et.

Genç sordu:
- Peki efendim, insanlardan iyilik görmek nedendir acaba?

Buyurdu ki:
- Bu da, yapılan bir “İyi iş”in, bir “Hayırlı amel”in neticesidir. Sen de mümkün olduğu kadar herkese iyilik yap oğlum. Zayi olmaz. Mutlaka karşına çıkar.

En mesut insan

Bir gün de sohbetinde;
- Dünyada en mesut insan kimdir, biliyor musunuz? diye sordu cemaatine.

Cevaben;
- Bilmiyoruz efendim, dediler.

Buyurdu ki:
- En mesut insan, “Peki” diyendir.

Sordular:
- Kime peki diyeceğiz efendim?

- Tabii ki Hak söze. Yani “Allah adamları”na, “Ehl-i sünnet alimleri”ne. Büyüklere “Peki” diyen kazanır. Eshab-ı kiram niçin bu kadar çok yükseldiler dersiniz?

- Niçin efendim?

- Resulullah efendimiz aleyhisselama “Peki” dedikleri için. Ebu Cehil ve yandaşları ise Resulullaha “Hayır” dedikleri, Ona itiraz ettikleri, hak sözü dinlemedikleri için kaybettiler.

Şöyle bitirdi:
- “Peki demek”, melek sıfatıdır. “İtiraz etmek” ise şeytan sıfatı. Siz melekliğe özenin. Peki deyin ve kazanın. Rahat edersiniz.

Başarının sırrı

Bir gün de;
- Başarının sırrı nedir? diye sordular bu zata.

Cevabında;
- Başarının sırrı, birlik beraberlik, dürüstlük ve iyi hedef seçmektir, buyurdu.

Sordular:
- Hedefimiz ne olmalı efendim?

- Bir kişinin daha hidâyetine sebep olup, onu Cehennemden kurtarmak olmalı, buyurdu. Yanan bir evden birini kurtarmak, çok büyük sevaptır. Fakat bu bile bir insanı “Cehennem ateşi”nden kurtarmanın yanında hiç kalır yine de.