Bursa’da medfun bulunan Eskici Mehmet Dede “rahmetullahi aleyh”, bir gün, bazı gençlerle sohbet ederken;
- Çocuklar, mertlik nedir, bilir misiniz? diye sordu onlara.
Cevaben;
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
- “Mertlik”, kendini kabahatli bilmektir, buyurdu. Siz de her anlaşmazlıkta kusuru kendinizde arayın. Kendinizi suçlu görün.
- Neden efendim? dediler.
Buyurdu ki:
- İslam ahlakı bunu icab ettiriyor çünkü.
- Haklı olsak da mı efendim?
- Elbette. Özellikle o zaman. Çünkü Peygamber efendimiz aleyhisselam; “Haklı olduğu halde ben haksızım diyene, Cennette güzel bir köşk verilecektir. Kefili de benim” buyuruyor.
Başarı nedir?
Bir gün de, bazı gençlerle sohbet ederken;
- Sizce başarı nedir? diye sordu onlara.
Cevaben;
- Bilmiyoruz efendim, dediler.
Buyurdu ki:
- Başarı, öldükten sonra işe yarayan şeylerdir. Yani bir şey, ahirette işe yaramıyorsa, o, başarı değildir.
Sordular:
- Muvaffak olmanın sırrı nedir efendim?
- Sorarak iş yapmaktır.
- Başarısızlığın sebebi nedir efendim?
- Danışmadan, kendi aklına göre yapmaktır. Ebu Yusüf hazretlerinin mühründe ne yazılıydı biliyor musunuz?
- Bilmiyoruz efendim, ne yazılıydı?
- “Men amile bi reyihi nedime”.
Anlıyamadılar.
- Bu ne demek efendim?
Buyurdu ki:
- “Bilenlere danışmadan, kendi aklı ile iş yapan, muhakkak pişman olur” demektir.
En büyük günah
Bir gün de;
- En büyük günah nedir efendim? diye sordular bu zata.
Cevabında;
- “Kalb kırmak”tır, buyurdu.
Sordular:
- Hiç kimsenin mi kalbini kırmayacağız efendim?
- Evet, hiç kimsenin.
- Kâfirlerin de mi efendim?
- Elbette. Kâfirin de kalbini kırmak haramdır dinimizde.
|