Büyük Veli Mevlana Muhammed Rukiyye hazretlerine “rahmetullahi aleyh”, bir gün;
- İnsana en önce lazım olan şey nedir? diye sordular.

Cevabında;
- Önce lazım olan şey, Allahü teâlânın sevdiği şeyleri öğrenmektir, buyurdu.

Ve ekledi:
- Bunlar, farz, vacib ve sünnetlerdir. Bunları öğrenip yapmak, Müslümanın birinci vazifesidir. Sonra Allahü teâlânın sevmediği şeyleri öğrenmek ve onlardan sakınmak lazımdır.

Sordular:
- Onlar nelerdir efendim?
- Haram ve mekruhlardır. Bunlardan sakınanın kalbi temiz olur.

Kâbeyi ilk görünce...

Bir gün de;
- Kâbe-i şerifi ilk görünce edilen dua kabul olur, buyurdu. Mümin de, bir mümini görünce ettiği dua kabul olur.

- Hikmeti ne efendim? dediler.

- Çünkü mümin, Kâbe’den kıymetlidir. Nitekim Allahü teâlâ; “Yere ve göğe sığmam. Mümin kulumun kalbine sığarım” buyuruyor.

Sordular:
- Bir mümini görünce nasıl dua edelim efendim?
- En güzel dua, selam vermek, yani “Selamün aleyküm” demektir. Karşıdaki de “Ve aleyküm selam” derse, o da ona en büyük duayı yapmış olur.

Doğru iman edinin!

Bir gün de sohbetinde;
- İtikadı bozuk olan birisi, dinimizin bütün emirlerini yapsa, yasaklarından kaçsa, sabaha kadar zikretse bile, bu kimsenin Cehenneme gitmeme ihtimali yoktur, buyurdu.

- Neden efendim? dediler.

- Çünkü itikadı bozuktur. Ama dinin her emrini yerine getirmeyen fasık bir kimsenin imanı ve itikadı düzgünse, bu kimsenin Cehenneme gitmeme ihtimali vardır.

Ve ekledi:
- Yani tövbe eder veya cenâb-ı Hak affederse Cehenneme gitmeyebilir.

Sordular:
- Öbürü de tövbe ederse efendim?
- Tövbe ederse affolur, ama etmez.

Hayretle sordular:
- Neden etmez efendim?

- Çünkü o, bozuk itikadını doğru sanmaktadır. Doğru inandığını zannetmektedir. Bunun için tövbe etmez. Tövbe etmediği için de Cehenneme girmekten kurtulamaz.