İstanbul’da medfun Velilerden Seyyid Nuri Efendi “rahmetullahi aleyh“, bir gün;
- Kardeşlerim, Peygamberler Allahü teâlâ tarafından kullarına gönderilmiş kıymetli insanlardır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Ümmetlerini Allahü teâlâya çağırmak, azgın, yanlış yoldan, doğru, saadet yoluna çekmek için gönderilmişlerdir.
Şöyle devam etti:
- Davetlerini kabul edenlere, Cenneti müjdelemiş, inanmayanları Cehennem azabıyla korkutmuşlardır.
Sordular:
- Peygamberler yanılır mı efendim?
- Asla! Onların Allahü teâlâdan getirdikleri her haber mutlaka doğrudur.
Sordular yine:
- Eski dinlerin hükmü kalmadı değil mi hocam?
- Elbette. Son Peygamber Muhammed aleyhisselamın dini, bütün dinleri yürürlükten kaldırmıştır.
- İsa aleyhisselam gökten inecek mi efendim?
- Evet. Kıyamete yakın gökten yere inecekse de yeni bir din getirmeyecek. Muhammed aleyhisselamın diniyle amel edecek, yani bizim gibi Onun ümmeti olacaktır.
Din zamanla değişir mi?
Bir gün de;
- Efendim, bazıları; “Din zamana göre değişir” diyorlar. Bu doğru mu? Diye sordular.
Cevaben;
- Evet, doğru, buyurdu.
Şaşırdılar:
- Gerçekten mi efendim? Din zamanla değişir mi?
- Evet. Ama herkes değiştiremez. Kim gönderdiyse o değiştirir.
- Yani Allahü teâlâ mı efendim?
- Elbette. Nitekim Adem aleyhisselamdan beri çok kere değiştirmiş ve en son olarak ve kıyamete kadar bütün ihtiyaçları karşılayacak şekilde, en mükemmel bir din olarak, “İslam dini”ni göndermiştir.
Ve sordu onlara:
- Milletlerin kanunları da, zamanla değişmiyor mu?
- Değişiyor tabii ki efendim.
- Ama bunu, millet meclisleri değiştiriyor değil mi? Her bekçi ve çoban değil!
|