Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Sen bunun için yaratılmadın > Bunun için yaratılmadın!
Bunun için yaratılmadın!
Seyyid Abdülkadir-i Geylani hazretleri "kuddise sirruh", küçükken, tarlaya, çift sürmeye gitti bir gün.

Öküzün kuyruğundan tutunmuş gidiyordu ki, hayvan dile gelip;
- Ey Abdülkadir! Sen bunun için yaratılmadın! Diye seslendi.

Korktu ve koşarak eve geldi.
- Anneciğim!
- Buyur evladım.

- İzin verirsen, ben Bağdat’a gideceğim.
- Neden oğlum?

- İlim tahsil edeceğim anne.

Annesi,
- Olur evladım. Çok iyi olur, dedi.

Ve koltuğunun altına "Kırk altın" dikip;
- Haydi yolun açık olsun. Allah’a emanet ol. Sakın yalan söyleme! diye nasihat etti.

Annesinin elini öpüp çıktı.
Katıldığı kervan Hemedan’ı yeni geçmişti ki, eşkıyalar kestiler önlerini.
- Duruuun!

Kervanda olanların nesi varsa gasbettiler.
Sıra ona gelmişti.

Eşkıya sordu:
- Senin neyin var çocuk?
- Kırk altınım var.

- Ya, nerde?
- Koltuğumun altında dikili.

Adam koştu reislerine:
- Reis! Gel hele, bir çocuk, kırk altını olduğunu söylüyor.

Reis gelip, sordu merakla:
- Ey çocuk, kırk altının varmış, doğru mu?
- Evet efendim, doğru.

- Nerde peki?
- Koltuğumun altında dikili.

Söylediği yeri söküp, altınları buldular.
Ancak hayretten donakalmışlardı.

Reis sordu:
- Çocuk, niçin doğruyu söyledin? Demeseydin, biz bulamazdık.

- Anneme söz vermiştim, dedi.

- Ne söz verdin?
- Hiç yalan söylemeyeceğim, diye.

- İyi ama, kaybettin altınları.
- Olsun efendim. Birkaç altın için anneme verdiğim sözden dönmeye değer mi?

Reis başladı ağlamaya.
- Eyvah! Ben de Rabbime söz vermiştim. Ona kulluk yapacaktım. Ama bunca yıldır eşkıyalık yaptım, dedi.

Oracıkta tövbe etti.
Adamları da onu görüp tövbe ettiler.

Aldıkları malları iade edip, eşkıyalığı terk ettiler.


www.gonulsultanlari.com