Nişabur’da yaşayan Velilerden Hamdun-u Kassar hazretleri “rahmetullahi aleyh“, nasihat isteyen bir gence;
- Evladım, cömertlikte akarsu gibi, şefkatte güneş gibi ol, buyurdu.

Delikanlının hoşuna gitti bu nasihat.
- Başka efendim?

- Kusurları örtmekte gece gibi, öfkede ölü gibi, tevazuda toprak gibi, müsamahada deniz gibi ol evladım.

Arkadaş, insanın aynası

Bir gün de komşu bir genç bu zata gelerek;
- İnsanın aynası nedir efendim? diye sordu.

Cevabında;
- Arkadaşıdır, buyurdu.

- Ahmaklık nedir efendim?
- Hatada ısrar etmektir.

- Akıllı insan kimdir hocam?
- Allah’tan korkandır.

- Arkadaşın en iyisi?
- Ona Allahü teâlâyı hatırlatandır.

- Asıl zenginlik efendim?
- Gönül zenginliğidir.

Güzel ahlak nedir?

Bir gün de;
- Efendim, güzel ahlak nedir? diye sordu bir talebesi.

- “Güzel ahlak”, güler yüzlü ve cömert olmak ve kimseyi üzmemektir, buyurdu. İnsanlara ferahlık ver evladım, sevindir onları. İçi aydınlık olan, dışına ışık verir.

Delikanlı sordu yine:
- Vaktimi ne ile değerlendireyim efendim?

- Önce dinini mükemmel öğren evladım. Bunun için “Ehl-i sünnet alimleri”nin kitaplarından mutlaka her gün oku. Arkadaşlarına ver, onlar da okusunlar. Böyle yaparsan, vaktini en güzel şekilde değerlendirmiş olursun.

Cemaat sevabı

Bir gün de, bazı sevdiklerine;
- Kardeşlerim, namazlarınızı mutlaka cemaatle kılın, buyurdu.

- Neden efendim? dediler.
- Çünkü sevabı çoktur, buyurdu.

Ve misal verdi:
- Mesela cemaate ilk rekatta yetişmenin sevabını yazmak için bütün ağaçlar kalem, denizler mürekkep, melekler katip olsalar ve kıyamete kadar yazsalar, yine bitiremezler.