Tabiinin büyük alim ve Evliyasından Seleme bin Dinar hazretleri ”rahmetullahi aleyh“, bir gün;

- İman ile küfür birbirlerine zıt olduğu gibi, ahiret de, dünyanın zıddıdır, buyurdu. Dünya ve ahiret bir araya getirilemez. Ahireti kazanmak için, dünyayı terk etmek lazımdır.

- Burada “Dünya”dan maksat nedir efendim? dediler.

- Haram ve günahlardır, buyurdu. Dünyayı terk etmek de iki türlüdür: Birisi, bütün haram olan şeyler ile beraber, günah olmayan lezzetlerin çoğunu da bırakıp, yaşamak için zaruri olan miktarını kullanmaktır. Yani İslamiyet’in emrettiği şeyleri yapmak için, bütün rahatı ve zevkleri feda etmektir.

- İkincisi nedir hocam?
- İkincisi de, haram ve günahlardan kaçıp, günah olmayan şeyleri kullanmaktır

İman nasıl gider?

Bir gün de sevdiklerine;
- Kardeşlerim, Allahü teâlânın haram kıldığı şeylerin haram olmasına önem vermeyen ve kaçınmaya lüzum görmeyen, yani Allahü teâlânın yasak etmesine aldırış etmeyen veya bunları beğenen, “Ne güzel” diyen kimsenin imanı gider, buyurdu.

Ve ekledi:
- Bunlar Cehennemde, sonsuz kalacaktır.

- Harama önem verip, kabul edip de, nefsine mağlup olarak, aldanarak, bunları yapan ve sonra akıllarını toparlayıp pişman olanların durumu nedir? dediler.

- Bunlar kâfir olmaz ve imanlarını kaybetmezler, buyurdu. Böyle kimselere “Fasık” yani “Günahkâr” denir.

- Bunlar da Cehenneme girecekler mi hocam?

- Affa uğramaz ve şefaate kavuşamazlarsa Cehenneme girip cezalarını çekerse de, orada sonsuz kalmayacaklar, çıkıp Cennete kavuşacaklardır.

Dua almaya bakın

Bir gün de sohbetinde;
- Dua almaya bakın, buyurdu.

- Kimin duasını alalım efendim? dediler.
- Annenizin, babanızın ve hocanızın, buyurdu.

- Başka kimin hocam?
- Garipleri de unutmayın. Birini bir sıkıntıdan kurtarmak, bütün nafile ibadetlerden daha sevaptır.