İslam âlimlerinin en büyüklerinden Seyyid Abdülhakim Arvasi “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Bir kâfir veya günahı çok olan bir Müslüman, tövbe etmeden ölürlerse mutlaka Cehenneme giderler, buyurdu.
Ve ekledi:
- Ama ölmeden önce kâfir Müslüman olur, günahkâr Müslüman da tövbe ederse, tertemiz mümin olur ve Cehenneme girmekten kurtulurlar.
Şöyle devam etti.
- Ama kâfir olarak ölenlerle mürted ve münafıklar, sonsuz olarak Cehennemde kalacaklardır.
Sordular:
- Mürted kimlere denir efendim?
- Mürted, anaları babaları Müslüman olduğu, İslam terbiyesiyle büyüdüğü halde, cahil kalıp veya okuyup, diploma alıp, kendilerini bir şey sanan dinsizlerdir. İlim denizinden bir damla tatmakla, deryayı yuttuk sanan bu zavallıların, din bilgilerinden haberleri olmadığı için, küçük yaşta işittikleri kelimelere, hayalleriyle manalar uydurarak, Müslümanlık bunlardır sanıyor, İslamiyet’i inkâr ediyorlar.
Nasipsiz insanlar
Sordular yine:
- Bugün de böyle insanlar var mı efendim?
- Elbette. Bu nasipsiz insanlar, kendi anne babalarına bile cahil, örümcek kafalı, gerici diyor, nefslerine uyarak yalnız dünya arkasında koşan, zevk ve sefaya dalanlara ise aydın, ilerici diyorlar. Dünya ile beraber ahireti de düşünen, başkalarının hakkını gözeten halis Müslümanlara yobaz, ahmak diyorlar.
- Bunların düşünceleri nasıldır efendim?
- Bunlar, bu dünya böyle gelmiş, böyle gider. Cennet, Cehennem boş laftır, kim görmüş, burada ne yaparsan kârdır diyorlar. Başkaları ne olursa olsun, yalnız kendi kazançlarını, nefslerini, şehvetlerini düşünüyorlar.
Şöyle devam etti:
- Ama bununla beraber herkesi aldatmak ve geçinmek için de, iyiliği, insanlığı dillerinden düşürmüyorlar. En feci, en alçak suç olarak da, gençleri, İslam yavrularını aldatmaya, bunların dinlerini, imanlarını çalarak, kendileri gibi felakete sürüklemeye uğraşıyorlar.
|