Cizre’de doğup orada vefat eden Velilerden Şeyh Seyda hazretleri “rahmetullahi aleyh“, bir sohbetinde;

- Kardeşlerim, hadis-i şerifte Müslümanların yetmişüç fırkaya ayrılacakları bildirilmiştir, buyurdu. Bu yetmişüç fırkadan herbiri, İslamiyet’e uyduğunu iddia etmekte, Cehennemden kurtulacağı bildirilen fırkanın kendi fırkası olduğunu söylemektedir.

Ve ekledi:
- Nitekim bir âyet-i kerimede mealen; (Her fırka, doğru yolda olduğunu sanarak, sevinmektedir) buyuruldu. Halbuki, doğru yolda olan fırkanın alametini Peygamber efendimiz bildirmiştir.

- O alamet nedir efendim? dediler.
- Resulullah efendimizin ve Onun eshabının yolunda bulunmasıdır. Nitekim hadis-i şerifte; (Bu fırkada olanlar, benim ve Eshabımın gittiği yolda bulunanlardır) buyuruldu.

Şöyle devam etti:
- Sevgili Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, kendini söyledikten sonra, Eshab-ı kiramı da söylemesine lüzum olmadığı halde, bunları da söylemesi; (Benim yolum, Eshabımın gittiği yoldur. Kurtuluş yolu, yalnız Eshabımın gittiği yoldur) demektir.

Şöyle bitirdi:
- Âyet-i kerimede mealen; (Resulüme itaat eden, elbette Allahü teâlâya itaat etmiştir) buyuruldu.

Kötü huylu kimseler

Sordu bir talebesi:
- Efendim kötü huylu insan nasıl olur?

Buyurdu ki:
- O, herkesi kötü bilir. Merhametsiz ve nankördür. Kimseye iyilik yapmaz. Yapacak olsa da başa kakar. İbadet yapmaz. Yapsa da sevap kazanamaz. "Kötü huylu kimse, kötü huyu sebebiyle Cehenneme girer" buyuruyor Peygamber efendimiz aleyhisselam.

Ve şöyle devam etti:
- Kötü huylu kişi, "kırık testi"ye benzer. Ne yamanır, ne düzelir. Kötü huy öyle fenalıktır ki, iyiliklerinin faydasını göremez Mizanda.