Kabr-i şerifi İstanbul-Galata mevlevihanesinde bulunan Şeyh Mehmed Ruhi Dede ”rahmetullahi aleyh“, bir gün günahlardan kaçmanın faziletini anlatırken;
- Kardeşlerim, bu dinde en kıymetli şey, haram işlememektir, buyurdu.

Ve ekledi:
- Hadis-i şerifte; (Kıyamet günü Allahü teâlânın huzuruna kavuşanlar, vera ve zühd sahipleridir) buyuruyor Peygamber efendimiz.

Ayrıca;
- Bir hadis-i şerifte de; (Vera sahibi ile birlikte bulunmak ibadettir. Onunla konuşmak sadaka vermek kadar sevaptır) buyuruldu.

Sordular:
- Günahtan sakınmanın bir yolu var mı efendim? dediler.

Buyurdu ki:
- Evet. Kalbinizin ürperdiği işi yapmayın! Nefsinize uymayın! Şüphe ettiğiniz işlerde kalbinize danışın!

Anlamadılar.
- Kalbimize mi danışalım?
- Evet. Hadis-i şerifte; (Nefse sükunet ve kalbe ferahlık veren iş, iyi iştir. Nefsi azdıran, kalbe heyecan veren iş günahtır) buyuruldu.

Ve şöyle izah etti:
- Şüpheli bir şeyle karşılaşınca, eli kalb üzerine koymalı. Kalb çarpması artmazsa, o şeyi yapmalı. Fazla çarparsa yapmamalıdır.

Sordular:
- Hikmeti ne efendim?

- Çünkü hadis-i şerifte; (Elini göğsüne koy! Helal şeyde kalb sakin olur. Haram şeyde çarpıntı olur. Şüpheye düşersen yapma! Din adamları fetva verseler de yapma!) buyuruldu.

İmanla ölmek için

Bir gün de bir sevdiğine;
- Son nefeste imanla gitmeyi garanti etmek ister misin? diye sordu.
- Tabii hocam, dedi. Kim istemez.

Buyurdu ki:
- Öyleyse “Allah dostları”nı çok sev.

- Onları seversem imanlı gider miyim?
-Evet. “Ehl-i sünnet alimleri”ni, Allah’ın Veli kullarını sevenler, mutlaka iman ile giderler ahirete.

- Ya son anda şeytan musallat olursa hocam?
- Mühim değil, buyurdu. Sevdiği o büyükler yetişip şeytanı kovar ve o kimsenin imanla gitmesini sağlarlar.