Diyarbakır Velilerinden Şeyh Yusuf Hemedani hazretleri “rahmetullahi aleyh“, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, Allahü teâlâ, Peygamberleri vasıtasıyla insanlara, sonsuz kurtuluş yolunu göstermiş ve sonsuz azaptan kurtarmıştır, buyurdu. Eğer Peygamberlerin mübarek vücudları olmasaydı, Allahü teâlâ zatını ve sıfatlarını kimseye bildirmez, kimsenin Allahü teâlâdan haberi olmaz, emir ve yasakları bilinemezdi.
Şöyle devam etti:
- Allahü teâlâ biz insanlara acıdığı için, iyilik ederek, emir ve yasakları gönderdi. Yani emirlerin ve yasakların faydaları insanlaradır. Allahü teâlâya hiç faydaları olmadığı gibi Allahü teâlânın, bu ibadetlere ihtiyacı da yoktur.
- Öyleyse Peygamberlerin gönderilmesi pek büyük nimet hocam?
- Elbette. Peygamberler olmasaydı, Allahü teâlânın beğendiği ve beğenmediği şeyler belli olmaz, birbirinden ayrılamazdı. Bu nimetin şükrünü hangi dil söyleyebilir? Kim, bu şükrü yapabilir?
Helal kazanmak için
Bir gün de sohbetinde;
- Helal kazanmak için çalışmak ibadettir, buyurdu.
Şaşırdılar.
- İbadet midir efendim?
- Evet. Hazret-i Ömer “radıyallahü teâlâ anh”; “Çalışınız, kazanınız! Allahü teâlâ rızkımı çalışmadan gönderir, demeyiniz! Allahü teâlâ, gökten para yağdırmaz” buyurdu.
Sonra da;
- Size Lokman hakimin, oğluna nasihatını nakledeyim mi? diye sordu.
- Seviniriz efendim, dediler.
- Lokman Hakim; “Ey oğlum! Çalış, kazan! Çalışmayıp, herkese muhtaç kalanların dini ve aklı noksan olur, iyilik etmekten mahrum kalır ve herkesten hakaret görür” buyurdu.
|