Tokat Evliyasından Şeyh Şihabüddin Sühreverdi hazretleri ”rahmetullahi aleyh“, bir günkü sohbetinde;
- Kardeşlerim, zamanımız, Resulullah efendimiz aleyhisselamın nurlu zamanından çok uzak olduğu ve kıyamet vakti yaklaştığı için, bidatler her tarafa yayıldı, buyurdu. Bidatlerin zulmeti alemi kapladı. Resulullahın yolu, yani İslamiyet’in emirleri ve yasakları unutulup, İslam’ın nurları azaldı.
Şöyle devam etti:
- İslamiyet’i meydana çıkarmak, din bilgilerini yaymak için çok çalışmalıyız! Zira Allahü teâlânın rızasını kazandıracak işlerin başında, bu gayret vardır. Resulullah efendimizin şefaatine kavuşturacak en faydalı şey de bu yolda çalışmaktır.
Ve ekledi:
- Hadis-i şerifte; (Unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana, yüz şehit sevabı verilecektir) buyuruldu.
- Bir sünneti meydana çıkarmak nasıl olur? dediler.
- O sünneti, evvela kendinin yapması, sonra başkalarının da yapması için çalışmasıdır.
- Burada “Sünnet”den maksat nedir efendim?
- İslamiyet, yani Allahü teâlânın emrettiği farzlar ve yasakladığı haramlar demektir.
Huzur-u ilahide toplanmak
Bir gün de sohbet ediyordu sevdikleriyle. Bir ara buyurdu ki:
- Kardeşlerim, huzur-u ilahide toplanmak biz kullar için ne büyük bir nimettir değil mi?
Dinleyenler anlamamıştı
Cemaatten biri sordu:
- Bundan neyi kastettiniz hocam?
- Namazı.
- Namazı mı?
- Evet. Huzur-u ilahi, "Namaz"dır. Kul namaza durunca Rabbinin huzurundadır. Okumaya başlayınca, Rabbi ile konuşur. Ellerini duaya kaldırınca, Hak teâlâ; "Ey kulum, iste vereyim" buyurur. Bundan büyük nimet olur mu?
|