Gönül Sultanları.com >  1001 Güzel Menkîbe > Sen Allah'a ne dedin? > Yüzü nurlu ve sevimliydi
Yüzü nurlu ve sevimliydi
Emir Sultan hazretlerinin ”rahmetullahi aleyh“ talebesinden “Şeyh Sinan” adlı biri anlatıyor:

Yaşım küçüktü henüz.
Babamla kavun karpuz ekiyorduk bahçemize.

Ama yetişmiyordu.
Bu yüzden üzülüyorduk.

O sene ektiğimiz de yetişmeyince, yine çok üzülmüştüm.

Ve bir gün…
Bostanda, tek başıma oturuyordum ki, at üzerinde bir kimseyi gördüm birden.

Yeşil elbiseliydi.
Yüzü nurlu ve sevimliydi.

Bana bakıp;
- Biraz tohumluk çekirdek verir misin? dedi.

Kavun ve karpuzların çekirdeklerinden bir avuç alıp arzettim.
Onları tarlaya saçtı.
Baktım, o saçtığı tohumlar bir anda olgunlaştı.

Çok şaşırmıştım.
Hayret içinde ona bakarken;
- Bana bir tane karpuz getir, dedi.

İrisinden koparıp götürdüm.
İkiye böldü.

Yarısını yiyip, diğer yarısını bana verip;
- Bunu, babana ver, dedi. Beni merak edersen, ismim Emir Sultan, yerim Bursa’dır. Babanla seni Bursa’ya bekliyorum.

- Baş üstüne efendim! dedim.
Bir daha da göremedim kendisini.
Kaybolmuştu ortadan.

Yoksa Hızır mı geldi?

Az sonra babam gelip, bostanı görünce hayretle sordu:
- Yoksa tarlaya Hızır mı geldi oğlum?

- Bilmiyorum baba. Az evvel çok nurlu ve sevimli bir zat geldi. Tohumluk çekirdeklerden istedi.

- Evet.
- Bir avuç verdim. Onları eliyle tarlaya saçtı.

- E?
- O tohumlar, bir anda yetişip kavun karpuz oldular.

- Peki kimmiş bu zat?
- Adı “Emir Sultan”mış. Bursa’da yaşarmış.

- Bir şey demedi mi?
- Sana selam söyledi ve “Babanla seni Bursa’ya bekliyorum” diye de sıkı sıkı tembih etti.

Babam çok duygulanmıştı.
- Emri olur, başım gözüm üstüne, diye mırıldandı.

Hiç vakit geçirmedik.
Bursa’ya gidip “Emir Sultan"ın huzurunda oturduk.

Sohbetiyle şereflendik.
Babam izin alıp döndü.

Ben o dergahtan ayrılamadım fakat.

www.gonulsultanlari.com