Evliyanın büyüklerinden Seyyid Emir Külal “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, bu dünyanın tatlı, lezzetli şeyleri ve geçici nimetleri, ancak bu parlak İslamiyet’e uymakta yardımcı oldukları zaman, faydalı ve helal olurlar, buyurdu.

Ve ekledi:
- Yani dünya kazancı, ahiret kazancıyla birlikte olduğu zaman işe yarar.

Sordular:
- Ya ahireti kazanmaya yardımcı olmayan dünya nimetleri efendim?
- Onlar, şekerle kaplanmış zehir gibidirler. Bunlara, ahmak olanlar aldanır.

- Bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Allahü teâlânın bildirdiği şekilde bu zehirlere ilaç yapmalıdır. Bu da İslamiyet’e uyarak olur. Yani İslamiyet’in emir ve yasaklarını yapmak güçlüğüne katlanarak bu zehirleri tedavi etmelidir. Hülasa İslamiyet’e uymak için biraz çalışan, biraz harekete geçen kimse, ahiretteki sonsuz kazançlara kavuşur.

Ve ilave etti:
- İslamiyet’in emir ve yasaklarına uymak da çok kolaydır. Fakat az bir gaflet ve birazcık gevşeklikle bu sonsuz nimetler elden çıkar. Uzağı gören, doğru düşünebilen akıl sahibinin, İslamiyet’e uyması lazımdır.

Şöyle bitirdi:
- Velhasıl dünya işlerinizi yaparken, İslamiyet’e uymaya dikkat ederseniz, Peygamberlerin “aleyhimüsselam” yolunda bulunmuş olur, bu sağlam dini nurlandırmış ve yaşatmış olursunuz!

Ehl-i sünnet nedir?

Bir gün de bazı gençler;
- Ehl-i sünnet nedir efendim? diye sordular.

Cevabında;
- Selef-i salihinin yolunda bulunan Müslümanlara (Ehl-i sünnet) denir, buyurdu.

- Selef-i salihin kimlerdir efendim?
- Eshab-ı kiram ile tâbiine, Selef-i salihin denir.