Evliyanın büyüklerinden Alâüddîn-i Attâr “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, Müslümanın birinci vazifesi, nefsine ve şeytana uymayıp, kötü arkadaşlara aldanmayıp, kanuna karşı suçlu olmaktan, Allahü teâlâya karşı da günah işlemekten sakınmaktır, buyurdu. Allahü teâlâ kullarına üç vazife vermiştir.
Sordular:
- Onlar nedir efendim?
- Birincisi, şahsi vazifesidir ki, her Müslüman, kendini iyi yetiştirmeli, sıhhatli, edebli, iyi huylu olmalı, ibadetlerini yapmalı, ilim ve güzel ahlak öğrenmeli, helal lokma kazanmak için çalışmalıdır.
- İkincisi nedir efendim?
- İkinci vazifesi, aile içindeki vazifesidir ki, zevcesine, ana-babasına, çocuklarına, kardeşlerine ve akrabasına karşı olan vazifelerini yerine getirmektir.
- Ya üçüncüsü efendim?
- Üçüncü ise, cemiyet içindeki vazifeleridir ki, komşularına, hocalarına, talebesine, emrinde olanlara, hükümete ve devlete ve bütün vatandaşlara, hatta dini ve milleti başka olanlara karşı olan vazifeleridir.
- Onlar nedir efendim?
- Herkese iyilik etmesi, eliyle, diliyle kimseyi incitmemesi, kimseye zarar vermemesi, hiyanet etmemesi, herkese faydalı olması, devlete, hükümete, kanunlara karşı isyan etmemesi, herkesin hakkını, vergilerini hemen ödemesi lazımdır.
Şöyle bitirdi:
- Allahü teâlâ, biz Müslümanlara hükümetin ve devletin işlerine karışmayı değil, devlete ve hükümete yardım etmeyi ve asla fitne çıkarmamayı emretmiştir.
Dünya, üç gündür
Bir genç de nasihat istedi bu mübarek zattan.
Cevabında;
- Dünya üç gündür evladım, dün, bugün, yarın, buyurdu.
Ve ekledi:
- Dün geçti. Yarın henüz gelmedi. Asıl sermayen bugündür. Ne yapacaksan bugün yap.
|