Evliyanın en büyüklerinden Behaeddin-i Buhari “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, iyi Müslüman, herkese iyilik eder, buyurdu. Kimsenin malına, canına, ırzına, namusuna saldırmaz. Hükümete, kanunlara karşı gelmez.

Ve ekledi:
- Peygamber efendimiz “aleyhisselam”; (İslamiyet, kılıçların gölgeleri altındadır) buyurdu.

Sordular:
- Bu, ne mânâya geliyor efendim?
- Yani insanlar, hükümetlerin, kanunların himayesi altında rahat yaşar, ibadetlerini rahat yaparlar, demektir. Hükümet ne kadar kuvvetli olursa, rahat ve huzur da o kadar artar.

Ve ilave etti:
- Bunun için Müslümanların, hükümete daima yardım etmesi, vergilerini vaktinde vermesi, tatlı dil ve güler yüz ile herkese nasihat etmesi lazımdır.

Farzlar ve nafileler

Bir gün de sohbetinde;
- Kardeşlerim, farz ibadetler yanında nafile ibadetin hiç kıymeti yoktur. Deniz yanında damla bile değildir, buyurdu.

Ve izah etti:
- Mesela zekat vermek farz olup, Allahü teâlânın emrini yapmaktır. Sadaka ve hayrat ise nafile olup, çoğu zaman şöhret, hürmet ve nefsin arzuları için yapılır.

Ve ekledi:
- Ayrıca farzlar yapılırken araya riya, gösteriş karışmaz. Nafile ibadetlerde ise, gösteriş çok olur. Bunun içindir ki, zekatı aşikâre, nafile sadakayı ise gizli vermelidir.

Şöyle bitirdi:
- Sözün özü şudur ki, dünyanın zararından kurtulabilmek için, İslamiyet’e yapışmaktan başka çare yoktur.