Büyük İslam âlimlerinden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün bir iki komşusuna;
- Kardeşlerim, cahillerden din öğrenmeye kalkışmayın, buyurdu.

Ve şunu anlattı:
Büyüklerden biri şeytanı boş oturuyor, insanları aldatmakla uğraşmıyor görünce;
- Niçin boş oturuyorsun? diye sormuş.

Şeytan;
- Zamanımızın din adamı geçinen kötü âlimleri, insanları yoldan çıkarmakta, bana o kadar yardım ediyor ki, bu mühim işi yapmama lüzum kalmıyor, diye cevap vermiş.

Din âlimi kimdir?

Bir gün de bir sevdiğine;
- Zamanımızda İslamiyet’in emirlerini yapmaktaki gevşeklikler ve insanların dinden yüz çevirmesi, hep din adamı perdesi altında söylenen sözlerden, yazılardan ve bu adamların bozuk niyetlerinden dolayıdır, buyurdu.

Ve ilave etti:
- Din adamları üç kısımdır. Akıl sahibi, ilim sahibi, din sahibi. Bu üç sıfatı da birlikte taşıyan din adamına (Din âlimi) denir.

Adam sordu:
- Biri noksan olursa efendim?
- O takdirde o âlimin sözüne güvenilmez. Çünkü ilim sahibi olmak için, akıl ve nakil ilimlerinde mütehassıs olmak lazımdır.

Âlimlerin uykusu ibadettir

Bir gün de bir ahbabıyla sohbet ediyordu ki;
- Dünyaya gönül kaptırmayan, mal, mevki, şöhret kazanmak ve başa geçmek sevdasında olmayan din âlimleri, ahiret adamlarıdır, buyurdu.

Ve devam etti:
- Onlar, Peygamberlerin vârisleri ve vekilleridir. İnsanların en iyisi bunlardır. Kıyamet günü, bunların mürekkebi, Allahü teâlâ için canını veren şehitlerin kanı ile tartılacak ve mürekkep, daha ağır gelecektir.

Ve daha açıkladı:
- (Âlimlerin uykusu ibadettir) hadis-i şerifinde methedilen, bu âlimlerdir. Ahiretteki sonsuz nimetlerin güzelliğini anlayan, dünyanın çirkinliğini ve kötülüğünü gören, ahiretin ebedi, dünyanın ise fani, geçip tükenici olduğunu bilen onlardır.