Büyük İslam âlimlerinden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün sevdiği bazı gençlere;
- Evlatlarım, zorluklar karşısında ibadet yapmak, o ibadetlerin şerefini arttırır ve sevabını kat kat çoğaltır, buyurdu.

Ve nasihat etti:
- Aman yavrularım, kötü arkadaşlardan kaçınız! İnsanın dinine, imanına saldıran tatlı dilli, güler yüzlü korkunç düşmanlara aldanmamak için, çok uyanık olunuz.

Peygamberimiz “aleyhisselam”; (Mal ve mevki sahiplerine, malı için, makamı için alçalan kimsenin dininin üçte ikisi gider) buyuruyor.

Şöyle bitirdi:
- Mal için, mevki kazanmak için, İslam düşmanlarına eğilenlere, dinlerinden, ibadetlerinden vazgeçenlere yazıklar olsun! Sonsuz nimetleri, saadetleri, birkaç günlük eğlence için elden kaçırıyorlar.

Allah tövbeleri kabul eder

Bir gün de birkaç sevdiğine;
- Bir kimsenin, saçını, sakalını iman ile ve ibadet ile ağartması ne büyük nimettir, buyurdu. Hadis-i şerifte; (Saçını, sakalını Müslüman olarak ağartan affolunur) buyuruluyor.

Şöyle devam etti:
- Kardeşlerim, Allahü teâlânın sonsuz merhametini düşününüz. Günahları affedeceğine güveniniz! Gençlikte, Allahü teâlânın kahrından, azabından korkmak, titremek lazımdır.

Sordular:
- Ya ihtiyarlıkta efendim?
- İhtiyarlıkta affına, merhametine sığınmalıdır.

Sevmek, itaati gerektirir

Bir gün de;
- İnsan, sevdiğine isyan eder mi? diye sordu cemaatine.

Cevaben;
- Etmemesi lazım efendim, dediler.

Buyurdu ki:
- Evet. İnsan, sevdiğinin sözünü dinler. Zira sevmek, itaati gerektirir. İtaat etmeyen, sevmiyor demektir. Öyleyse Rabbimize itaat edelim. Sevdiğimizi, itaat ederek gösterelim.