Evliyayı kiramdan Seyfeddin-i Faruki “kuddise sirruh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Kardeşlerim, bugün bütün dünyada, gerek imanı ve küfrü tanımakta, gerekse ibadetleri doğru yapmakta, cahillik özür değildir, buyurdu.
Ve ekledi:
- Dinini bilmediği için aldanan, Cehennemden kurtulamayacaktır.
Sordular:
- Mutlaka öğrenmesi mi lazım efendim?
- Elbette.
- Kimden öğrenmeli efendim?
- Güvendikleri halis Müslümanlara, namaz kılan akrabalarına, dinini bilen baba dostlarına sorup öğrenmelidir.
Ve ekledi:
- Allahü teâlâ bugün, dinini dünyanın her tarafına duyurmuş, imanı, helalı, haramı, farzları öğrenmek pek kolaylaşmıştır. Bunları lüzumu kadar öğrenmek farzdır.
Cehennem küfür içindir
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim, imanı olanlardan büyük günah işleyen ve tövbe etmeden ölen kimselerin durumu ahirette nasıl olacak? diye sordular.
Cevabında;
- Allahü teâlâ, bunların günahlarını isterse affeder, isterse günahları temizleninceye kadar, Cehennemde azab eder, buyurdu.
Ve daha izah etti:
- Cehennem azabı ister sonsuz olsun, ister bir zaman olsun, küfür için ve küfür sıfatları ve bulaşıklıkları içindir.
Ve izah etti:
- Yani küfürden kaçınan iman sahiplerinin yaptıkları büyük günahlar, ya imanları hürmetine, cenâb-ı Hakkın merhametiyle veya tövbe etmeleriyle veya şefaate kavuşmaları ile affolunur.
- Böyle affolmazsa efendim?
- Böyle affolmayanlar, dünya sıkıntıları ve dertleri ile veya son nefeste can verirken çekecekleri zahmetler ile temizlenir.
- Bunlarla da temizlenmezse efendim?
- Bazıları kabir azabı çekmekle affa kavuşur. Bazıları ise, kabir azabıyla birlikte kıyamet gününün şiddetleriyle affolunup, günahları biter ve Cehennem azabı ile temizlenmeye lüzum kalmaz.
|