Büyük İslam âlimlerinden seyyid Ahmet Mekki Efendi “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir sohbetinde;
- Dünyanın zararlarından kurtulmak ve ahiretteki sonsuz nimetlere kavuşmak için Müslüman olmak, yani evvela iman etmek, sonra İslamiyet’e uymaktan başka çare yoktur, buyurdu.

Ve ilave etti:
- İslamiyet, kalb ile iman etmek ve beden ile dinin emir ve yasaklarına uymaktır.

Şöyle izah etti:
- Allahü teâlânın emrettiği şeylere (Farz), yasak ettiği şeylere (Haram), her ikisine birden (İslamiyet) denir.

O, Cehenneme yetişmiş

Bir gün de bazı sevdikleri bu zata gelerek;
- Efendim, bizim orada biri var ki, çalgı müzik dinliyor. Bu günah değil mi? dediğimizde, “Ben tasavvufta yüksek dereceye yetiştim. Onun için çalgıları ve kadınların, kızların seslerini dinlemek bana haram olmaz” diyor dediler.

Mübarek zat cevap olarak;
- O Cehenneme yetişmiş buyurdu, bu haliyle ölürse Cehennemin dibine gider.

Çocuklara din öğretilmezse…

Bir gün de nasihat isteyen birkaç gence;
- Ey gençler, kalb ile iman edilecek, inanılacak altı şeyi ve her tarafa yayılmış olan din bilgilerini, mesela namaz kılmasını ve namazda okunacak fatiha suresini, hemen öğrenmek kadın, erkek, her Müslümana farzdır, buyurdu.

Ve ekledi:
- Çocuklarına öğretmek de analara, babalara farzdır.

- Ya öğrenmezse efendim?
- Evlenecek yaşa gelen bir Müslüman evladı veya yeni Müslüman olan biri, bunları öğrenmeye ve uymaya önem vermez, birinci vazife olduğunu kabul etmezse, imanını kaybeder ki, buna (Mürted) denir.

Ve açıkladı:
- Mürted, hiç Müslüman olmamış kâfirden daha fenadır.