Büyük Veli Seyyid Abdullah-ı Dehlevi “kuddise sirruh” hazretleri, bir gün bazı gençlere;
- Evlatlarım, İslam’ın ibadet kısmı Allahü teâlâ ile kul arasında kalır, buyurdu. Yani ibadette ihmal veya kusuru olanları ancak Allahü teâlâ affeder veya cezalandırır. Cezalanacak olanlar, (Cehennem) denilen yerde azab olunacaklardır.
Sordular:
- Cehennemde kimler sonsuz kalacak efendim?
- Allahü teâlânın düşmanları sonsuz yanacaktır.
- Ya günah işleyenler efendim?
- Onlar, Allahü teâlânın düşmanı değildir. Kabahatli kullarıdır. Bunlar, yaramaz, suçlu çocuğa benzer. Yaramaz çocuğa, anası, babası düşman olur mu?
- Olmaz tabii efendim.
- Elbette olmaz. Yalnız onu biraz azarlar, fakat sevmekte devam ederler.
Allah, kul hakkını affetmez
Bir gün de bazı gençlere;
- İbadetler, Allahü teâlâ ile kul arasında kalır, buyurdu.
Ve bunu daha açıkladı:
- Fakat başkasını aldatanlar, başkasının hakkını yiyenler, yalan söyleyenler, hilekârlık yapanlar, zulmedenler, adaletsizlik yapanlar, riyakarlar, anasına babasına ve büyüğüne itaat etmeyenler, amirlerine, hükümete isyan edenlerin durumu farklıdır.
Sordular:
- Nasıldır efendim?
- Kendi nefsi için başkasının hakkını yiyen veya başkasını aldatanlar, hak sahipleri ile helallaşmadıkça affedilmeyeceklerdir.
- Yani bunlar Cehenneme mi girer efendim?
- Evet. Üzerinde kul veya hayvan hakkı bulunan kimseleri Allahü teâlâ affetmez. Eğer helallık almadılarsa, ibadet etseler bile Cehenneme girecekler, cezalarını göreceklerdir.
Yemekte ortalama davranın!
Bir gün de bazı dostlarına;
- Çok da yememeli, az da yememeli, buyurdu. Yemekte orta miktar iyidir.
Ve bunu izah etti:
- Çok yemek, gevşeklik ve tembellik yapar. Az yemek ise hayırlı işe ve ibadete mani olur.
Ve ilave etti:
- Büyüklerden biri; (Doyuncaya kadar ye, ibadetini güzel yap!) buyuruyor.
|