Evliyanın en büyüklerinden Seyyid Abdullah-ı Şemdini “rahmetullahi aleyh” hazretleri, bir gün bazı sevdiklerine;
- Kardeşlerim, Peygamber efendimizin “aleyhisselam” ve Eshabının gösterdiği doğru yoldan ayrılmayan hakiki Müslümanların iman ettiği gibi inanmalıdır, buyurdu.

Ve daha açıkladı:
- Yani doğru inanmış olmak için, Ehl-i sünnet itikadına uygun olarak iman etmelidir.

Sordular:
- Bunu nereden öğrenebiliriz efendim?
- Ehl-i sünnet âlimlerinden veya o âlimlerin yazdığı kitaplardan öğrenilir.

Ve müjde verdi:
- Böyle hakiki din kitaplarına tâbi olanlara yüz şehit sevabı verilecektir. Dört mezhepten herhangi birisinin âlimlerine (Ehl-i sünnet âlimi) denir.

Bu âlimler, Eshab-ı kiramdan öğrendiklerini yazmışlar, Eshab-ı kiram da, bunlara Resulullahtan işittiklerini söylemişlerdir.

Ehl-i sünnete göre inanmalı

Bir gün de İmandan sordular bu mübarek zata.
Cevabında;
- Müslüman olmanın ilk şartı, iman etmektir, buyurdu. iman ise, Ehl-i Sünnet itikadına uygun olarak inanmaya bağlıdır.

Ve devam etti:
- Akıllı olan ve büluğ çağına giren erkeğin ve kadının birinci vazifesi, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında yazdıkları iman bilgilerini öğrenmek ve bunlara uygun olarak inanmaktır.

Ve ekledi:
- Kıyamette Cehennem azabından kurtulmak, onların bildirdiklerine inanmaya bağlıdır. Cehennemden kurtulacak olanlar, yalnız bunların yolunda gidenlerdir.

Ve ilave etti:
- Onların yolunda gidenlere (Sünni) veya (Ehl-i sünnet) denir.

Yumuşak huylu olun!

Bir gün de sevdiği bazı gençlere;
- Evlatlarım, yumuşak huylu olmaya çalışın, buyurdu.

Ve ekledi:
- Böyle olan kimselere müjdeler var.

Sordular:
- Nasıl müjde efendim?
- Hadis-i şerifte; (Allahü teâlâ yumuşak huylu olanları sever ve onlara yardımcı olur. Sert, öfkeli olanlara yardım etmez) buyuruldu.