İslam âlimlerinin en büyüklerinden Seyyid Taha-yı Hakkâri “kuddise sirruh” hazretlerine, bir gün bazı sevdikleri;
- Ahlak nedir efendim? diye sordular.
Cevabında;
- İyi veya fena şeyleri yapmak arzusunun kalbe yerleşmesine (Ahlak), yani (Huy) denir, buyurdu.
Ve izah etti:
- Nefs, dünya zevklerine düşkündür. Bunların iyi, fena, faydalı, zararlı olduklarını düşünmez. Arzuları, İslamiyet’in emirlerine uygun olmaz. İslamiyet’in yasak ettiği şeyleri yapmak, nefsi kuvvetlendirir. Daha beterini yaptırmak ister.
Ve ilave etti:
- Hatta fena ve zararlı şeyleri iyi gösterip, kalbi aldatır. Kalbe bunları yaptırarak, zevklerine kavuşmak için çalışır.
Sordular:
- Bu konuda bize ne tavsiye edersiniz efendim?
- Kalbin nefse aldanarak, fena huylu olmaması için, kalbi kuvvetlendirmek ve nefsi zayıflatmak lazımdır.
- Kalb ne ile kuvvetlenir efendim?
- Aklı kuvvetlendirmek, İslam bilgilerini okuyup, öğrenmekle olduğu gibi, kalbin kuvvetlenmesi, yani temizlenmesi de, İslamiyet’e uymakla olur. İslamiyet’e uymak için de, ihlas lazımdır.
- İhlas nedir efendim?
- (İhlas), işleri, ibadetleri, Allahü teâlâ emrettiği için yapmak, başka hiçbir menfaat düşünmemektir.
- Bu nasıl kazanılır efendim?
- Kalbde ihlas hasıl olması, kalbin Allah ismini çok söylemesiyle olur. Bunun için de dünya düşüncelerini kalbden çıkarmak şarttır. Kalbde dünya düşüncesi hiç kalmazsa, kalb kendiliğinden zikretmeye başlar. Aynen bir şişedeki su boşalınca, havanın şişeye kendiliğinden girmesi gibi olur.
İnsanlara yardım edin!
Bir gün de bazı gençlere;
- Evlatlarım, din kardeşlerinizin işlerine yardım edin, buyurdu. Allahü teâlâ bunun karşılığını mutlaka size verir.
Ve bir hadis-i şerif nakletti:
- Efendimiz “aleyhisselam”; (Bir kimse, din kardeşinin bir işini yaparsa, binlerle melek o kimse için dua eder. O işi yapmaya giderken, her adımı için bir günahı affolur ve kendisine kıyamette nimetler verilir) buyuruyor.
|